Anlamak İmkansızı Başarmaktır!


Karga ve papağanın her ikisi de çirkin yaratılmıştır. Papağan itiraz eder ve güzelleşir ama karga Yaradanın rızasından memnun kalır. Bugün papağan kafeste, karga ise özgür. Bazen yaşadıklarımızın arkasında öyle şeyler vardır ki, belki hiçbir zaman anlayamayız. Her şerde bir hayır, her hayırda da bir şer olabilir.

Hepimiz kılık kıyafete göre insanlara değer veren, değerlendirmeye çalışan insanlar olduk. Çevremizde olan bitenler hepimizi korumacı ve ön yargılı olmaya yöneltir oldu. Empati yapmıyor acımasızca yargılıyoruz. Olaylara, insanlara at gözlükleriyle bakmaya devam ettiğimiz sürece gerçeği göremeden kendi karanlığımızda kalmaya devam edeceğiz.

Ön yargı kişiyi geliştirmez olduğu yerde saymasına ve karakter olarak gelişememesine neden olur. Adaletli ve vicdanlı olamaz, ruhundaki boşluğu dolduramaz. Ön yargısız ve özgürce düşünmek, olaylara olumlu bakabilmek insanın ruhunu yüceltir, dünyasını güzelleştirir. Tersi durum ise ruhunu alçaltır ve mutsuz karanlığında yaşatır.

Önce anlamalı sonra anlaşılmayı beklemeliyiz, pişman olacağımız davranışları yapmamalı, ön yargılı davranmamalıyız. Hayat hep aynı hayat, problemleri yaratan ve hayatı zorlaştıran sadece bizleriz. Öncelikler, ön yargının kolaycılığı, arkasından da şişmiş ego. Güzel şeyler düşünüp, güzel şeylere bakıp, iyi ve güzel olmayan her şeyin üzerini örtmek gerekiyor.

Pozitif dinleme yapamadığımız için genellikle yanlış anlıyoruz. Anlamak için dinlemiyor, dinlerken beynimizde kendi yorumlarımızı yaptığımız, empati yapamadığımız için yanlış anlıyoruz. Konuşmak bir sanat ama dinlemek daha büyük bir sanat, anlamaksa imkansızı başarmaktır.

Bazen inceldiği yerden kopsun dediğimiz şeyler koptuğu yerden daha sağlam dolanır koparanın boynuna. İki eksik bir fazla kimsenin ahını almayacaksınız bu dünyada.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir