Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Cehalet Ve Yalan Kankidir

Resim
Cehalet ile bilgisizlik farklı şeylerdir. Bilmeyene anlatırsın öğrenir ama cahile anlatamazsın her şeyi bilir cahil kısmı çünkü. En büyük kirliliktir cehalet, duyarsızlaştırır, bencil, yalancı, balon mutluluk dağları oluşturur. Oysa bilgili insan çevresine duyarlıdır, etrafındaki olaylardan etkilenir, herkes mutlu ve huzurlu olmadan kendisinde mutlu olmayı hak görmez. Alimi cahilden ayıran en önemli özellik budur ve bilgi sahibi olan hep kazanır aslında. İnançla, bilgiyle yoğurursan düşüncelerini kazanan da sen olursun. Cahilliğinin farkında olan zaten cahil değildir. İnsanın kendisini tanıması belli bir  bilgi birikiminin olduğunun göstergesidir. Pek çok maddi ve mevki kazanım bu anlamda cehaletin kazandırdıklarıdır ve cehalet giderken bu kazanımları ve mevkiyi de götürürse o zaman cehaletin gitmesini, cehaletten kazanım ve mevki elde etmiş olanlar istemezler ve cehalete sahip çıkarlar. Hatta iyi pohpohlama yapıyor diye gideni geri bile alırlar ki baştaki cahil yerinde kalabilsin, son

Elalem Ne Der Duvarı

Resim
Büyüklerimiz hep başkaları ne der diye diye bizi büyüttüler biz de devam ettiriyoruz. Çünkü toplumun anlayışı bu. Kimse özgür davranamıyor elalem ne der duvarı var. Ay şunu yapma ne derler, ay bunu yapma ne derler diye diye yolu yarıladık. Başkalarının ne düşündüğü bizim için önemli çünkü insanlara değer veriyor ve önemsiyoruz bunun için de kırılıyoruz. Her şeyi kafaya takan insanlar mükemmelliyetçidir ve iletişim de herkesin kendileri gibi düzgün davranmasını isterler. İnsanlarla ne kadar az konuşursak o kadar kafamız rahat olur. İki kişinin yanına geldiğimiz zaman ister istemez bir dedikonun içinde buluyoruz kendimizi konuşmalara dahil olmasak bile duyuyoruz. O yüzden insanlarla mümkün olduğunca az konuşmak huzur sağlıyor. Kendimizi açıklamak zorunda değiliz. Eğer bizi sınıyorlarsa bu da o insanlardan uzak durmamız gerektiğinin belirtisidir. Ve bu tür insanlar kendi eksikliklerini örtmeye çalıştıkları için başkaları hakkında konuşur ve eleştirirler. Önemli olan kendi hareketlerimizin

Tecrübelerden Çıkan Öğütler

Resim
Edindiğim tecrübelerden sonra öğüt vermek isteseydim bunlar neler olurdu? Her tuğladan duvar olmuyor yaslanınca öğrenirsin. Hiç kimsenin gölgesine girme, hayatının direksiyonu hep senin elinde olsun yoksa ne yaparsan yap koca bir hayal kırıklığı olur. Kendini sev ve önemse. Tecrübeyle öğreneceğini aklını kullanarak öğren. Hayatı derdim yaptım bu en büyük aptallığım oldu, geçen zaman büyük kayıp. Kendinden başka kimseye güvenme. Kimseye kefil olma. Acınında, tatlınında keyfini çıkart, geçip gidecekler farkına bile varmadan. Negatif enerjili insanlardan uzak dur. Mutsuz insanlardan da. Kimseye kolay kolay bağlanma, hayatına aldığın ve alacağın insanları mümkün olduğunca doğru seç. İyi bir kişiliğin varsa ondan ödün verme. Hiçbir canlıyı incitme. Umudunu kaybetme. Çokça hata yap ama aynı hatayı iki kez yapma. İnsanlarla dostluk kurarken söyledikleri ile uyguladıklarına iyi bak, iyi analiz et, yanlış insan mı, doğru insan mı çabuk çözersin. İyi biri olmaya çalış. Sade yaşa huzur bul kimsey

Sevgi Birleştiricidir

Resim
Mevlana'dan eşine mektup, Benim Gülüm'e. Zaman geçer, insan geçer, dünya da her şey geçer. Zaman öyle bir zaman olur ki, sevda da zamana ayak uyduramaz. Gönül sevda da geçer, gönüle yar geçer. Çok değil sadece birazcık mevsim geçer. Sıcak gelir, kış gelir, bahar geçer. Taşın yanında ağır olduğunu, ateşin ancak düştüğü yeri yaktığını yeni öğrendim. Aşk da ateş mi demektir? Hani her düştüğü gönlü yakar ya. Mevsimlerden gözyaşı değil henüz, mevsim aşk mevsimi. Ey sevdamın Gül Hatun'u, beşinci mevsimim sensin. Sen sadece sen değilsin. Bensin. Bendesin. Benimsin. (Mevlana) Bazen aşk iki insan arasındaki mesafeden ibaret. Kimi zaman yakınındaki en uzak, kimi zaman uzağındaki en yakın. Yani sevmek daima beraber olmak değildir yokken bile yürekte yaşatmaktır. Aşk risktir ortaya hayatı koyduğumuz, tek getirisi de mutluluk olur aynı frekans tutarsa. Aşkta seveceğin insanı anlamaya çalışırken veya kendini ifade ederken şeffaf olmak, kırıcı rencide edici bir tavır yaşamadan ve yaşatmad

Enerji Vampirleri

Resim
Tilki ne kadar kurnaz olursa olsun akıbeti kürkçü dükkanıdır. Bir insan düşünün ki tek derdi kusur aramak olsun. Kusur diye bulduğu şeyler ise iftira olsun, çarpıtma olsun, inkar olsun. Anlamak istemedikten sonra mutlak doğru görsün kendini. Şakşakçılarıyla ponçik hayaller kursun, dalga geçip eğlensin. Yanlış anlamışsın hocam dendiğinde, kusuru kendinde aramasın. Bilim bilim diye ölsün ama bilimle uğraşmasın. Ahlak diye ölsün, iftira yalan ve inkardan vazgeçmesin. Teorilere tapsın, insanların değerleriyle dalga geçmeyi görev edinsin. Dalga geçmekten öte birlik beraberlik olmasını istemesin. Bir insan düşünün ki dostu, arkadaşı, akrabaları yoktur, evine giren çıkanı yoktur, bilgisizlikten, görgüsüzlükten, cahillikten, yalnızlıktan, sevgisizlikten insanlara takar, dedikoduya sarar. Okumaz sadece okuyanların fikirleriyle yola çıkarlar. Birbirlerinin ayak izlerini takip ederek, tek dertleri sayıp sövmek olan bu insanlar size huzur verir mi? İftira atmak fıtratında vardır. İftira atınca mı

Yalnızlığın muhteşem özgürlüğü...

Resim
Gelişmiş insanların yalnızlığı yıkıcı olmuyor, tam tersine yararlı ve üretici bir deneyime dönüşebiliyor. Ama bu kapasite gelişmemişse yalnızlık yıkıcı bir duruma dönüşebiliyor. Yalnızlık bazen ihtiyaç, bazen tercih, bazen de zorunluluk, aşırıya kaçmamak kaydıyla insanı rahatlatabilen bir çıkış yoludur. Hayattan yeterince ders alınca, boş kalabalıklar ve çıkar ilişkileri midesini bulandırınca, çevresindeki insanların diğer yüzlerini görüp iki yüzlülüğe tahammülü kalmayınca, sürekli fedakarlık yapmaktan yorulunca, Güzin abla ya da dert babası olmaktan bıkınca, en güvendiklerinden en büyük darbeleri yiyince, anlatılanı dinleyip konuşurken dinleyen bulamayınca, yalnız da mutlu olmayı öğrenince artık yalnızlık tercihi oluyor insanın. Yalnız kalan insan kendisiyle birliktedir. Kendinle, yanlışların ve doğrularınla yüzleştiğin zamandır. Yalnız olmak için cesur ve korkusuz olmak gerekir. Yalnız kalmak bazen insanları muhasebe etmek açısından güzeldir. İnsan farkındalığını kazandıkça artık boş

Yaşamın Tılsımlı Adaleti Var

Resim
Bazı hastalıkların ilacı vardır ama her ilaç her hastalığa iyi gelmez. Zaman da öyledir bazen acıyı dindirir, sabrı kuvvetlendirir, bazen de tam tersini yapar. Tabii olaylara göre ilaç mı, değil mi değişir, çünkü zaman kabullenmektir, unutmak değil. İnsan korktuğu şeylerle imtihan olur, korktuğu da başına gelir derler. O yüzden her şeyi akışına bırakmak en güzeli. Bazı sorunları çözmek bize bağlı olmadığı halde çözmek için kendimizi parçalamak yerine bırakalım çözüleceği varsa çözülsün. Yoksa hayat bizimle dalga geçmeye devam eder. Biz hayatla dalga geçelim ve hayatın tadına vararak yaşayalım. Biz de, bizi sevenler de mutlu olsun. Zamanı gelince değişecek diye hayatı ertelemek saçma. Kimse kimseye uyum sağlamak, boyun eğmek zorunda değil ve silvrilmeye de gerek yok ki mutlu olabilelim. Koşulları düşünme, hayalini kovala, denemekten vazgeçme ki, akıl zora gelirse öfke ininden çıkar. Amaçlarımızın kapılarında kilit yok sadece kapalı, ufak bir itişle açma cesareti istiyor ve kimbilir belk

İnsan İnsanı Yorar

Resim
İnsan insanı yorar. Az ve öz iyidir her zaman. Benden hoşlanmayan insanların bana karşı hasetleri, mutsuz hayatları ve kararmış yürekleri olduğu için beni sevmezler. Bu hayat kuralıdır. İyi insanların arkasında düşmanı çok olur. Çünkü kişilikler oturmuş, egolardan, çekincelerden, hayal kırıklıklarından arınmış, sindirmiş, özümsemiş yola devam edebilecek güçte olurlar. Boş işlere kafa yormak ise zaman kaybıdır onlar için. Güzel ruhluları kötü ruhlular sevemez, zıt kutuplar birbirini iterler ister istemez böyle sonuçların doğması da doğaldır. Sizin sahip olduğunuz erdemlerin karşı taraf kendisinde olmadığını anladığı andan itibaren rahatsızlık duyar ve tavırları beden diline bazen şeytanca yansır. Kötülerin beni sevmesine de gerek yok, rahatsız olsunlar. İnsan kendisi dışında her şeye yetişmeye çalışan bir canlıdır. Kendisini mutlu etmeyi, kendisine değer vermeyi unutur her zaman. Hayat etrafında olan biten her şeyi takip etmenizi gerektiren bir şey değil. Onu yaşamalısınız. Yılları yaşa

İnsan Olmanın Tanımı Değişti

Resim
İnsanlar karakterlerini belirlemeye kendilerini kandırmakla başlarlar ve bu başkalarını kandırmakla da devam eder. Bunu günümüzde meslek haline getirenler var. Şimdiki zaman da garip değil aslında. Unutmamalı arkamızdan konuşan yüzsüzleri zamanında dost edinen de bizleriz. Kendisine bile yalan söylemek ve onun doğruluğuna inanmak. Birisini tanımak için insanlar hakkında nasıl konuştuğuna bakın, bu kendisinin tanımıdır çünkü. Hırs ve ego olmadan elde edilmiş bir zaferi dünya tarihi henüz yazmadı. Egomuzu ve hırslarımızı iyi tanımak lazım. Sorun hırs ve ego da değil, bu duyguların sınırlarını belirlemek ve denge de tutamamakta. Bu iki duygu olmasaydı insan nesli yok olurdu. Zafer kazanmanın verdiği haz ve hissedilenler hiç bir zaman unutulmaz. Büyük yenilgilerin unutulmadığı gibi. Bunu yaşamın her alanında görmek mümkün. Önemli olan kazandığımızın neye hizmet ettiği. Örneğin Bilim adamının zaferi, yeni bir keşiftir. Sanatçının sanatının takdir görmesi diğerlerine göre fark yaratmasıdır.

Hayatla Mutlu Yaşamak İçin

Resim
Huzuru kendinde bulan kadar şanslısı yok. Ya kendindeki huzursuzlukla cebelleşenler... İçinde hangi duyguyu beslersen o duygu hakim olur yaşantına. Bir tercih, bir karardır mutlu olmak, istersen anlarda küçücük şeylerle bile mutlu olursun. Mutlu insanı nasıl hemen tanırsın dediler, çünkü onun başkasının hayatıyla işi olmaz dedim. Verdiğiniz mücadelede, verdiğiniz kararlar beklentilerinizi karşılıyorsa mutlu olursunuz. Hayatın güzelliklerini görmek ve yaşamakta bir maharettir. Yaşamak, nefes almak, beslenmek hayatın içinde olmak değil, hayatı içine almaktır. Belki de mutluluğu kovalarken onlarca mutluluğun üzerine basıp çiğnediğimizin farkında bile değiliz. Ya körüz, ya da uzakta ararken en yakınımızdaki mutluluğu görmüyor, görmek istemiyoruz. Benim hayatım, benim kararım diyecek, istemeyene yol vereceksin. Seni sen yapan kendi havandır. Yaşadığımız hayat bize verildiyse ona sahip çıkmalıyız. Başkalarının sahip çıkmasına izin vermemeliyiz. Hayat rengarenk bir düşten ibaret. Düşlerine sa

İyiler Mi Cesur Kötüler Mi?

Resim
İyiler mi daha cesur, kötüler mi? Bu zamanda iyi olmak zaten yeterince cesur bir hareket. İyi insanlarında, ahlaklı insanlarında nesli tükeniyor. Cesur olanlar iyi olanlardır, kötü olmak korkakların işidir. Kötüler bencil, yüzsüz, cahil, merhametsiz oldukları için yol yordam bilmezler, cesur değil hadsizdirler, iyiler ise korkak değil edepli oldukları için sabırlı, ölçülü, güzel ahlaklı olurlar. İyiler cesur oluşunu içinde besler yeri ve zamanı gelince aslan olur makamını korur, özeldirler. Piyasada dolanmazlar. Kötüler her türlü şerefsizliği yaptığı için onların seviyesine inmezler. Kötüler kazanmak için her yolu mübah görüp kullanırlar. İyilerde merhamet, ahlak, sevgi, saygı düşünceleri kimliklerini gösterir bu yüzden düşünerek hareket ederler. İyiler cesur oldukları için iyi olmaktan vazgeçmezler, korkaklar ise savunma mekanizması olarak kötülüğe yönelirler. Cesaretli davranmak her zaman doğru değildir, doğru olan her şeyi yerinde ve zamanında yapmaktır. İyiler arttıkça, kötüler aza

Modern Çağ Neden Mutsuz

Resim
Mutlu olmayı önceden bilirken şimdi neden mutsuz hissediyoruz, eskisinden farklı bir şeyler mi yapıyoruz, beklentiler mi değişti, yoksa mutluluğun adı mı değişti? Sorun çağda değil, insanlar hızla değişiyor, kültür çatışması ve etkileşimi, ekonomik, sosyal ve çevresel etkiler daha yüzlerce olgular. Değişen sadece zaman, bence zaman saplantısından kurtulmak lazım, o zaman daha mutlu olacağımıza eminim. İnsanların kendi yarattığı kavramlara gereğinden büyük değer ve anlam yüklemesi, kendinde üstünlük vasfı saydığı soyutlamanın gerçekte varlığını riske atan ve kalitesini düşüren bir yeteneğe dönüşmesi. İnsan nadiren düşünen bir canlı, gerçekleşmesini kendisi dışında arayan, gerçeklemesi maddi olarak mümkün olmayan çelişkiler yumağıdır. Belirsizlikler insanı mutsuz ediyor, ne olacağını, başına neler geleceğini, ya da hangi acılarla sınanacağını kestiremiyor böyle olunca da endişeli bir ruh hali ona eşlik ediyor. Modern zamandaki en acı durum insanın her şeyi hızlıca tüketip başka alternati

Egonun Sponsoru Şeytandır

Resim
Kibiri tavan yapmış bir insanın egosunun sponsoru şeytandır. Düşünme, sorgulama, araştırma yeteneğini kullanmayan bireyler her zaman dış etkilere açıktır. Bazı insanların ruhu çirkin, hasetlik, kıskançlık, bencillik içinde ne yapsanız değişmiyor. Aşağılık insanın statü ve itibarınızı kullanmasına izin vermemek en doğrusu. Artık bu tipleri görünce görmüyorum, konuşunca duymuyorum. Böylece elime, ayağıma dolaşamıyorlar. Duygusuz, sevgisiz, eğitimsiz, bencil yetiştirilmiş, her istediği sorgulanmadan önüne koyulmuş, egosu yüksek olan insanlarda gözyaşı pek bulunmaz, olanı da insanları kandırmak, duygu sömürüsü yapmak için sakladıkları timsah gözyaşlarıdır. İnsanı insan yapan güzel ahlaktır, gerisi sonradan gelir. Toplumların yozlaşmasının sebebi çoğu kez ahlak yoksunluğudur. Ne kadar medeniyet sahibi olursa olsun ahlak yoksa hiçbir şey önemli değildir. İnsanlar birbirlerinin karakterine, huyuna uyum sağlayamayabilirler. Kimsenin kimsenin hayatına karışmaya hakkı yok. Kin tutan zaten günü g

Gerçeklerle Yüzleşebilmek

Resim
Kendisiyle barışıp kendi olmaktan çok uzakta kalabalık bir topluluğuz. Amaca giden yolda her şey mubahtır düşüncesiyle kendinden bile vazgeçmiş milyonlarca insan yaşıyor bu kara parçası üzerinde. Hem biçimsel hem düşünsel hem de davranışsal bir sahtelik alıp başını çoktan varmış varacağı yere. İnsan kendi olmaktan vazgeçip çoktan öylesine bir mahlukat olmuş ki, aklını da gönlünü de kiraya vermiş. Sistemde siyasetten sanata, edebiyattan müziğe en üst mevkiler tutulmuş. Sistem buna göre istediğini halka dayatıp kısır döngü oluşturuyor. Popülerizm ve yozlaşma özgün potansiyeli bu şekilde ortaya çıkarmıyor. Bu yüzden halklar değerli bir düşünürü de, sanatçıyı da, alimi de, ozanı da yaşarken değil de yüzyıllar sonra fark ediyor. Çünkü bu değerli insanlar yazarken, konuşurken insanoğlu her şeyi tüketmekle meşgul. Sistem onların yaşarken anlaşılmasını istemiyor. Bu insanlar anlaşılırsa tüm dünyada hâkim olan emperyalizme karşı uyanış çok çabuk olur. Bundan dolayı sistem halka yön verecek, mum

Samimiyetsiz Kişilikler

Resim
İnsanlar yapmacık bir gösterişe kapıldılar, karşınızdaki insanın gülmesi bile yapay. Bir dedikleri diğer gün dedikleriyle aynı olmuyor, samimiyetsiz kişilikler, kimse kimseye güvenemez durumda. İnsan insanın yüreğine yük artık, en yakını bile açığını arıyor, bugün iyi olduğunla yarın ters düşebiliyorsun, kime güveneceğini bilemiyorsun, işte böylesine kötü bir zamana denk gelmiş bizim yolculuğumuz. İncindiği zaman aynı darbeyi almamak için aynı davranışı sergilemekten korkuyor insanlar, güvensizlikten hırslı ve kurnaz olmayı seçiyorlar. İnsanları olduğu gibi kabul ettiğimizde, olduğumuz gibi kabul görmüyoruz, hep altında bir sebep aramalar, bu da yoruyor ve güzel olan her şeyden soğutuyor. Çünkü insan kibir abidesi. Cereyan eden bütün olayları kendi merkezinde görüyor. Gerçekte ise hiçbir şeye hakim değil. İşine geleni duyar, işine geleni söyler. Anladığı ve duyduğu halde yanlış yorumlar katar, taklitçidir, ortamına göre şerbet verir. Bir şeyi bir kere söyle, anlamadı mı? Boşver, sallam

İnsan Neden İyi Olmalı?

Resim
İnsan neden iyi olmalı? Şimdi moda kötülük. Bazı insanlara iyilik yüklenmiştir, sen çok iyisin adı altında istesede kötü olamazlar. Önce iyi olalım, neden iyi olmak gerektiğinin cevabını zaten idrak etmiş oluruz. Bana kötülük yapanların hemen hepsinin yıkılışını izledim. Allah ilhak eder ama ihmal etmez. Bir film gibi izliyorsun, iyilik eden mevlasını, kotülük eden belasını buluyor. İlahi adaleti çoğu insan yanlış anlıyor. Bu adalet çoğunlukla bakmayı bıraktığında gerçekleşiyor ve bazende jenerasyon farkı ile işliyor. Kötülük yapan bir şekilde bedelini ödüyor. Ama zararımız geri gelmiyor. İyi insan tabirini ortaya çıkarmak için kötü insan profilinin oluşması lazım, demek ki önce kötü insan tabiri çıkmış ortaya, kötülük kalkarsa bu tabirlerde kalkar, yani sadece insan olmalı, insan önce insan olmayı öğrenmeli kendi huzuru için. Kin, nefret boş beyinlerin silahıdır. Kalp gülümser, çünkü sevgi, nefret ve kinin karşıtlarıdır. İyi insan olmak, örnek olmak, ders vermek, tercih edilmek, sevil

Yansımalar

Resim
İnsanlığın kölelik serüveni devam ediyor. Süreç öyle yavaş işliyor ki kötüler kendi zaman dilimlerinde hiçbir şey değişmiyor, değişmeyecek sanıyor ve bunun rahatlığı ile yaşıyorlar. Çoğu kez iyilerde özverili çabalarına rağmen kendi dönemlerindeki değişimin farkında olamıyor hiçbir şeyi değiştirememiş olma düşüncesinin hüznüyle yaşayıp ölüyorlar. Zalimler amaçlarına hemen ulaşsada bedelini er ya da geç ödüyorlar, insanlığın ortak değerleri için mücadele edenler ise hemen bedel ödeselerde er ya da geç bir sonraki kuşaklarda bile olsa bunun mükafatını alıyorlar. Aslında bütün insanlık tarihi hep bu ikililik dünyası dediğimiz dünyada, iyiyle kötünün mücadelesi. Neyse ki tarihe göre hep sonunda iyiler kazanıyor(muş). Tarih köleleri haklı çıkarmakla birlikte onları sembolleştirir. Sonra gelenler onların yenildiğini bile bile onlar gibi olmak ister, onların yolundan giderler. Haklı olmak galiba budur. Tarih köleliğe karşı olanları haklı çıkarmış olabilir ama zalimler yeni kölelik yöntemleri

Ölüm Zamanını Bilseydik Eğer

Resim
İnsanlar yaşayacakları süreyi bilselerdi yine aynı şekilde hırslı ve doyumsuz olurlar mıydı? Aşağı yukarı her insan ne kadar yaşayacağını tahmin edebilir. Kimse ikiyüz yıl yaşayacağını iddia etmez. Sonuçta yüz yaşını geçebilen çok azdır bunu da herkes bilir, öyle olduğu halde çoğunluk aç gözlülük ve doyumsuzluk içinde yaşamaya devam eder. Tam tarihi bilse bile başlarda biraz temkinli olur ama sonra yine aynı devam eder. Kıyamet insan doğduğunda başlıyor, ölünce kopmuş oluyor ama insan yine aynı devam ediyor. Tam kaç yaşında öleceğini bilseydi daha beterini yapar, yoldan çıkardı büyük çoğunluk. Yanında başkalarınıda götürürdü. Örneğin; kırkbeş yaşında öleceksin ve bunu biliyorsun, zengin fakir fark etmez ortalığı kırıp geçirirdi, çok azı bir şey yapmaz tevekkül ederdi. Bazı insanlardan mal hırsı gitmez hatta daha da çoğalır. Ne ölümü düşünür, ne kişiliğini geliştirme, ne de farklı meziyet ve vasıflar ile donanma, hayatı hayatının merkezinde olan güçtür, bu farklı kategorilerde de olabil