Cehalet Ve Yalan Kankidir

Cehalet ile bilgisizlik farklı şeylerdir.

Bilmeyene anlatırsın öğrenir ama cahile anlatamazsın her şeyi bilir cahil kısmı çünkü. En büyük kirliliktir cehalet, duyarsızlaştırır, bencil, yalancı, balon mutluluk dağları oluşturur. Oysa bilgili insan çevresine duyarlıdır, etrafındaki olaylardan etkilenir, herkes mutlu ve huzurlu olmadan kendisinde mutlu olmayı hak görmez. Alimi cahilden ayıran en önemli özellik budur ve bilgi sahibi olan hep kazanır aslında. İnançla, bilgiyle yoğurursan düşüncelerini kazanan da sen olursun.


Cahilliğinin farkında olan zaten cahil değildir. İnsanın kendisini tanıması belli bir  bilgi birikiminin olduğunun göstergesidir. Pek çok maddi ve mevki kazanım bu anlamda cehaletin kazandırdıklarıdır ve cehalet giderken bu kazanımları ve mevkiyi de götürürse o zaman cehaletin gitmesini, cehaletten kazanım ve mevki elde etmiş olanlar istemezler ve cehalete sahip çıkarlar. Hatta iyi pohpohlama yapıyor diye gideni geri bile alırlar ki baştaki cahil yerinde kalabilsin, sonuç cahiller cennetinde neden sektörler batıyor acaba? Cehaleti kendi menfaatine, lehine kullanan insanlar gelirken bedava gelirler ama giderlerken her şeyi götürürler. Aklın doğru idrak yoksunluğu anlamındaki bilinçsizlik olan cehalet gelirken bedava gelir, giderken de aklın doğru idraki olan bilincin kazandıracak olduğu kazanımların kazanılmasını engellemiş olarak gider. 


Atılan her taş bir gün kaya olarak atana geri döner bu böyledir ve bu bir kuraldır, evrenin birinci kuralı. Bari yalancısın söylediklerini unutma ki sonra ben söylemedim diye haklı çıkmaya çalışma yalancılık mesleğinin hakkını ver. Yalanı yutmuş olmak yalanı yutan insanın, karşısında yalan söyleyen insanı, kendisi gibi iyi niyetli ve dürüst bir insan olarak değerlendirmiş olmasındandır. Yine bu gerçek ile iyi niyetli ve dürüst olmadıkları için yalan söyleyen insanlar, bütün iyi niyetli ve dürüst insanları yalan söyleyerek kandırabileceklerini bilirler ve insanların iyi niyet ve dürüstlüklerini kendilerinin lehine yalan söyleyerek kullanırlar.


İnsan geldiği yeri unutmamalı sonra bir bakmışsınız ayaklar baş, başlar da  ayak oluvermişler. Beceriksiz ve korkak olan cahil, yalancı takımı olan bu yaratıklar amaca uygun savunmadan anlamazlar, nefretleri zeka ve akıl yoksunluğundan dolayı yok etmekten başka bir çözüm tanımaz. Sonuç, kuru dalda gül açmaz, cahile dil yetmez. Susmak anlayan için en güzel cevaptır. Zaten Cahillerin boş muhabbeti beynimizi yormaktan öteye gitmez ve kaliteli insan duruşundan taviz verip onların seviyesine düşmez. 


Hayatta her zaman, her koşul da ve herkesten öğrenecek bir şeyler vardır. Önemli olan rağmenlere rağmen sağlam duruştan vazgeçmemektir.


HÜLYA ÇAKICI 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir