Hayatla Mutlu Yaşamak İçin


Huzuru kendinde bulan kadar şanslısı yok. Ya kendindeki huzursuzlukla cebelleşenler...


İçinde hangi duyguyu beslersen o duygu hakim olur yaşantına. Bir tercih, bir karardır mutlu olmak, istersen anlarda küçücük şeylerle bile mutlu olursun.


Mutlu insanı nasıl hemen tanırsın dediler, çünkü onun başkasının hayatıyla işi olmaz dedim. Verdiğiniz mücadelede, verdiğiniz kararlar beklentilerinizi karşılıyorsa mutlu olursunuz.


Hayatın güzelliklerini görmek ve yaşamakta bir maharettir. Yaşamak, nefes almak, beslenmek hayatın içinde olmak değil, hayatı içine almaktır.


Belki de mutluluğu kovalarken onlarca mutluluğun üzerine basıp çiğnediğimizin farkında bile değiliz. Ya körüz, ya da uzakta ararken en yakınımızdaki mutluluğu görmüyor, görmek istemiyoruz.


Benim hayatım, benim kararım diyecek, istemeyene yol vereceksin. Seni sen yapan kendi havandır. Yaşadığımız hayat bize verildiyse ona sahip çıkmalıyız. Başkalarının sahip çıkmasına izin vermemeliyiz. Hayat rengarenk bir düşten ibaret. Düşlerine sahip çık, onları sulamayı unutma, tekrarı yok çünkü.


Kimsenin çaldığı havayı oynamayın. Sizi huzursuz eden insanlardan uzaklaşıp ömrünüzü üç gün daha uzatın. Vücudunuza girebilen mikroplar olabildiği gibi virüs niteliği taşıyan, psikolojinizi bozan söz ve eylemlerde bulunanlara mesafeli olmak gerekir. İnsanı yavaşlatan, işinden alıkoyan, yolunda bent olan, sürekli sömüren insanlardan kurtulmak lazım ki, iyi ve güzel bir hayatın olsun.


Başkalarının kusurlarını eleştirmeyi bırakıp, kendi kusurlarımızı düzeltmeye çalışarak, başkalarını da, kendimizi de, değiştiremediklerimizi de kabullenerek mutlu olabiliriz. Mutlak bir şey yok önemli olan bir şeylerin yolunda gitmesi. Hayatın suyuna gidip, küçük şeylerle mutlu olmasını bilmek ve kendimizle barışık olmak, elimizde ve yanımızda olanın kıymetini bilmek, yetinmeyi bilmek, olana şükredip, olmayana kafayı takmamak, dünyanın cennet olmadığını anlamak.


Beklentini düşürüp, kendi kendine yetebilmeyi öğren, kimseye zarar vermeden ben önemliyim demeyi öğren. Kendinle tanışıp, savaştıktan sonra barışmak mutluluğun doruğudur.


Her gün nasıl hissedeceğinizi resmeden kişi sizsiniz. Günleriniz sizin izin verdiğiniz gibi olacaktır. Her insan ara ara yalnız kalabilmeli, kendini dinleyebilmeli, içsel yolculuk yapmalı, yalnızlığın da bir terapi ve ihtiyaç durumu olduğunu bilmeli. Geçici yalnızlık yorgun ruhların hastanesi, seçilmiş yalnızlık ise en büyük lükstür.


Mutlu olmaya bir kararla başlarsan bile hayatındaki diğer insanlar seni iterler, mutluluk kendinden gelir, ansızın ve sizin hayatınıza kattıklarınızla.


Mutluluk bir histir, uzun süren bir duygu değildir dolayısıyla davranış olamaz. Mutlu anılarımız yada zamanlarımız olur o anların kıymetini bilmek lazım. Ayrıca mutluluk görecelidir zamana ve kişinin karakterine göre değişir. Mutluluk bir seçimdir, tercihlerin doğrultusunda yaşarsın, mutlu veya mutsuz  olursun.


Hedefi görüp biliyoruz ama hep başka noktalara atış yapıyoruz. Karar verip, isteyip, adım atmak eline almış olduğun bir tohumu toprağa dikmek gibidir. Oluşlar ise zamanla, sonradan ortaya çıkıp gelir. Her şey bir adımla başlar.


Nasıl yağmur yağdıktan sonra güneş açıyorsa ya da kışın ağaçlar kuruyup baharda tekrar çiçek açıyorsa her zaman bir umut vardır. Bir gün yaşayan canlılar, yüzyıllarca yaşayan ağaçlar hep yaşam için umut besleyerek hayatlarını sürdürüyorlar.


Sana nasıl davranılacağına sadece sen karar verebilirsin, sandığından daha güçlü olduğuna kendinde inandığında her şey yoluna girecek. Hiçbir zaman istediğin şeyleri oldurmak için geç değildir. Bu hayat bizlere bir defa verildi bir dahası yok.


Herkesin hayata bakış açısı ve değer yargıları farklıdır, her şeyi kendince değerlendirir. El, elin ölçüsü, tartısı denilir ancak dost mu, düşman mı belli değildir. Sahte konuşmalar, davranışların tadı yok, üstüne rol yapmaya zorluyorlar bu da boşa yorgunluk. Az, biraz dışında uzak durmak en iyisi. Hayat birilerine bağlanılacak ve onun rüzgarında savrulacak kadar değersiz değil. Kendine değer veren başkalarına da değer verir.


Mutluluk zamandır, yaşadığımız süreç boyunca bizim isteğimizle yada spontane mutluluklar yaşarız ama mutluluk bir mutlak sonuç yada devamlılık değildir zamanın içindeki anlardır, bunun için mutluluğun peşinde koşmak değildir amaç, doğru olabilmek her zaman kötülüklerin içinde bile iyiyi bulabilmektir.


HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir