Elalem Ne Der Duvarı

Büyüklerimiz hep başkaları ne der diye diye bizi büyüttüler biz de devam ettiriyoruz. Çünkü toplumun anlayışı bu. Kimse özgür davranamıyor elalem ne der duvarı var. Ay şunu yapma ne derler, ay bunu yapma ne derler diye diye yolu yarıladık.


Başkalarının ne düşündüğü bizim için önemli çünkü insanlara değer veriyor ve önemsiyoruz bunun için de kırılıyoruz. Her şeyi kafaya takan insanlar mükemmelliyetçidir ve iletişim de herkesin kendileri gibi düzgün davranmasını isterler. İnsanlarla ne kadar az konuşursak o kadar kafamız rahat olur. İki kişinin yanına geldiğimiz zaman ister istemez bir dedikonun içinde buluyoruz kendimizi konuşmalara dahil olmasak bile duyuyoruz. O yüzden insanlarla mümkün olduğunca az konuşmak huzur sağlıyor. Kendimizi açıklamak zorunda değiliz. Eğer bizi sınıyorlarsa bu da o insanlardan uzak durmamız gerektiğinin belirtisidir. Ve bu tür insanlar kendi eksikliklerini örtmeye çalıştıkları için başkaları hakkında konuşur ve eleştirirler. Önemli olan kendi hareketlerimizin doğru olduğunu bilmemiz. İnsan kendi davranışlarının, yaptıklarının bilincindeyse başkalarının ne düşündüğünün de önemi yok. Herkesin kendi sorumluluklarıyla meşgul olup, kendisini bilmesi yeterli.


Hepimizin gözünün rengi, saçının rengi, kişiliğinin ve ruhunun karakteristik özellikleri tamamen birbirinden farklı. Ancak başkalarının iyi özelliklerini beğenebilir, çalışmalarını takdir edebilir, sözlerini beğenebiliriz, yani herkesin kişiliğine saygı duyabiliriz. Bize saygı duymayabilirler, biz de bir özellik görmeyebilirler bu hiç önemli değil. Çünkü Allahın yarattığı ve hiç kimsede bulunmayan ve bilinmeyen özelliklere sahiptir herkes ve herkes özeldir dışarıdan bakıldığı zaman ister görülsün, ister görülmesin. Aksini düşünür veya düşünmeye itildiğimiz zaman direnç göstermezsek artık özel değil genel, yıldız değil uzay oluruz. Hiç kimse bir diğerinin sözlerinin veya davranışlarının onay makamı değildir. 


Kendimizi sorgulamayı bıraktığımız zaman bir nebze kurtuluruz. Bu hayat benim, hayatımı başkalarının değerleri için değil, kendi değerlerim için yaşarım diyebilirsek eğer. Doğan Cüceloğlu'nun bir kitabında anlattığı gibi, "Ait olmakla birey olmak arasındaki dengeyi kurarak." 

Yaşantımızı başkaları ne düşünür mantığıyla şekillendirirsek hayatımız boyunca o başkalarının gönüllü kölesi oluruz. Kendi işimize bakacak ve yolumuza devam edeceğiz.


HÜLYA ÇAKICI 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir