Hikayenin sonunu aklımdan çıkartamıyorum. Bir heyecan yok.
Tam olarak mutluluk nasıldır bilmediği için mutsuz olur.
Kendisini tanımadığı için mutsuz olur.
Kararsız olduğu için mutsuz olur.
Kendisine güvenmediği için mutsuz olur.
Şüpheyle yaşarsa mutsuz olur.
Gelecekten tedirginse mutsuz olur.
Sorularına cevap bulamazsa mutsuz olur.
Çevresini tanımazsa mutsuz olur.
Çünkü herkes çıkarcı fırsatçı olmuş.
Etrafındaki melek yüzlü şeytanlar yüzünden mutsuz olur.
Parasızlıktan, ağır iş yapmaktan mutsuz olur.
Yanlış seçimlerden mutsuz olur insan.
Şimdiye kadar hep birileri için yaşadığımız, kendimiz için yaşamadığımız, yaşayamadığımız için mutsuzuz.

Fitne dolu, adaletsizlik dolu bir sistem var, ondan mutsuz insanlar. Mutsuzluk tek bir sözle anlatılmaz. Duruma ve yerine göre değişir. Dünyada mutsuz insan çok, hatta doğa ve hayvanlar bile mutsuz. Mutlu olmak için mutlu insanlara ve işleyen bir doğaya ihtiyacımız var. Mutluluğun çok para ya da iyi bir işten ibaret olmadığını daha çocukken insanlara öğretmek gerekiyor.

Mutsuzuz çünkü artık kimse kimseye güvenmiyor, güvenemiyor. Akrabalık bağları kopmak üzere, komşu komşuyu tanımıyor, gelen giden soran yok, arkadaşlık tamamen menfaate dönüşmüş, şefkat gösterecek bir büyüğün yok, kimse düşküne, mazluma, darda olana merhamet göstermiyor, herkes önyargılı, adaletin ancak kendine gelince hakkına hukukuna çıkarına olunca olması isteniyor, başkası olunca nasıl menfaatine geliyorsa ya da ne olursa olsun deniliyor, kimse kimseyi savunmuyor, her gün bugün daha ne kadar kazanabilirim derdi hem kendisini hem de çevresini mutsuz etmekle kalmıyor bir de huzursuz ediyor.

İnsanların boş laf yapması ve git gide seviyesizlik girdabına kapıldığı ortam ve iletişimlerden dolayı.

Saçma sapan, ruh hastası, narsist, egoist, kendini zeki zanneden beyinsizleri hayatımıza aldığımız için. İnsanların boş laf yapması ve gitgide seviyesizlik girdabına kapıldığı ortam ve iletişimlerden dolayı her şey anlamsız geliyor samimiyet ve dürüstlük kalmadı, her şey yalan dolan dolu.

İnsan hayattan beklentisini ne kadar düşük tutarsa o kadar mutlu olur, beklentileri yüksek tutup gerçekleşmeyince ya da onda şu var, bunda bu var bende de olsun diyerek kendisini parçaladıkça mutsuzluk kaçınılmaz oluyor.

Yaşama sevincini kaybeden adım atmak istemez. Ama o sevinci geri kazandıracak sebepler olması onu tekrar hayata bağlayabilir.

Arada sırada mutsuz olsamda her şeyin farkındayım. Hayatı her yönüyle kabul ediyorum. Özümde kalabildikçe mutluyum.

En kötü günde bile mutlu olmayı başarıyor moralimi bozmuyorum, bozmamda, pozitif bakarım hayata.

HÜLYA ÇAKICI

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir