İnsan Diyeti Yapın

Kendi menfaatleri söz konusu olduğu zaman hiçbir ölçü tanımayan insanların arasında yaşıyoruz.

Dünya menfaat dünyası onun için yürüyeceğin yeride, duracağın yeride çok iyi bilmen gerekiyor, firene basacağın yerde gaza basarsan olacakları tahmin edebilirsin. Durum böyle olunca bana bir adım gelene bende bir adım gidiyorum, artık eskide kaldı o on adım gitmeler.

Bireysel düşünceler çoğaldı. Hepimiz kendi menfaatimizi düşünüyoruz. Aksi olmaz, olursada olmaz, önce can sonra canan misali. Artık evlilikler bile çıkar üzerine kurulu, bu yüzden kimse kimseyi yargılamamalı sonuçta hepimiz aynıyız. Hayat şartları buna mecbur ediyor. Artık birlikteliklerde bile çıkarlara göre hareket ediliyor, bu kadın içinde erkek içinde böyle.

Hepimiz aynı şikayetlerde bulunuyoruz. Şikayet etmektense bunu böyle kabul edip varlığımızı başkalarının menfaatlerine düşürmemek için mücadele etmemiz gerekiyor.

Bize hayatı dar eden şeyler sonsuz genişlikte gelir. Seçenek çok sizi üzeni sizde üzün veya uzaklaşın veya onun sizi üzdüğünü anlamasını sağlayın.

Herkesin ilke ve prensipleri vardır, yaşamda bu çerçevede şekillenir, sizde yaşam prensiplerinizin doğrultusunda davranın.

Başka bir sen yok, bu hayatı sen yaşayacaksın, iyi veya kötü olmasına sen karar vereceksin, onun için kimsenin seni kırmasına, incitmesine izin verme, bazen boşvermek en büyük cevaptır, boş vermeyi bileceksin.

Karşınızdaki nasılsa sizde öyle davranın. Siz izin vermediğiniz sürece kimse sizi üzemez. Herkes sizin gibi ince düşünemez, kalın kafalılar var, vurdum duymaz umursamaz insanlar var, sizde öyle düşünmeye çalışın.

Her insanın duygusuna tercüman olamazsınız. Her konuştuğunuzla samimi olmayın. Duruşunuz vakur olursa karşınızdaki insan sözlerini tartarak konuşur. Tartmazsa siz onu tartarsınız. Siz kendinizi ve haddinizi biliyorsanız karşınızdaki üzülecek diye düşünmeyin, üzülürse de zaten hak etmiştir.

İnsanlar boş konuşmayı ve kalp kırmayı seviyorlar maalesef, bende çok üzüldüm ama şimdi ya gerektiği cevabı alıyor ya da gidiyorlar. En iyisi içimize hiçbir şey atmamak.

Her sözü kafaya takma, herkesi umursama seni anlayan insanlarla daha çok vakit geçir. İnsanların nazik ve anlayışlı olması hepimizin dileği ama bu meziyetler herkeste yok, onun için mecbur kalmadıkça kimseyle tartışmayacak, kimsenin işine müdahale etmeyecek, hak etmediğiniz bir kabalığa maruz kaldığınız zaman ya orayı terk edecek ya da konuyu bir an önce kapatmaya çalışacağız. En iyi doktor ve terapist insanın kendisidir, bunu yaşam felsefemiz edinebilirsek başarı grafiğimiz de artar.

Kimseyi üzme ama kimseyede taviz verme, karşındaki insana göre davran, çok iyi kalpli olma, kimseyi kırmak istemiyorsan araya mesafe koy.

Siz köpeği ısırmadınız diye köpeğin de sizi ısırmayacağını zannetmeyin, herkes kendi karakterini gösterir. Güzel sözden anlamıyorsa onun gibi davranın. Hatasını anlamazsa uzaklaşın, kendinizi yıpratmaya değmez.

Aşırı kırılganlık psikolojik bir durumdur. İnsanlardan onaylanma ve takdir görme beklentisi olanlar aşırı kırılgan olurlar. Fedakarlık yapmayıp, fazla değer vermeyip, karşılıksız sevmez, kimseye fazla güvenip bağlanmazsanız fazla kırılmazsınız.

Kıran, döken insanlar kendileriyle barışık değillerdir, kırmayı alışkanlık haline getirenler kendi sorunlarıyla baş edemeyenlerdir. Sizi kırana haddini bildirseniz ne olacak ki? Kötü her zaman kötüdür.

İnsanları olduğu gibi kabullenip, kimseden bir şey beklemeyip, kendi kendinizi mutlu edin, kimseye hak etmediği değeri vermeyin.

HÜLYA ÇAKICI