Sabırdan Sonra...

Yeterince sabırdan sonra boş vermişlik geliyor. Her şeyi bilen cahillere anlatacak bir şeyin kalmadığından olsa gerek. Çabalarının karşılıksızlığı, gösterdiğin hassasiyetlerin karşındaki kişide yankı bulamaması, her defasında deneyip sonucun değişmeyeceğini anladığın anların artması, düşünmeyen insanlara kıymet verdiğini görmek, artık sabrın gereksizliğini anlamamızı sağlıyor.

Her şeye sabır edilmez, ne için sabrettiğimizin farkında olmalıyız. Hak etmeyen insanlara değerinden fazlasını verince vazgeçilmez sanıyorlar kendilerini, oysa bizim onlara verdiğimiz değer kadarlar, gün gelir o değer de geri alınır.

Herkesin bir sabrı var, o bardak taştıktan sonra ne sabır kalır, ne de hatır. Sabrede sabrede sabırda yoruluyor bir yerden sonra. Hayatta her şeyin sonu olduğu gibi sabrında sonu geliyor.

Çok ciddiye almak ve önemsemenin son durağı olan sonuç alamamanın adı boş vermek oluyor. Hayatı akışına bırakmak, fazla beklenti içine girmemek gerekiyor.

İnsanların düşüncelerine göre hayatına yön vermeye çalışırsan onların esiri olursun. Mutlu olmak istiyorsak biraz umursamaz olmak gerekiyor.

Çok sabırlıyımdır, son raddeye kadar bekler ve çabalarım ama o andan sonra dünya tersine dönse geri dönüşü olmaz. Buna kayış kopması mı dersiniz, vazgeçmek mi dersiniz ne derseniz deyin. Karakterli, kişilikli kişi tükürdüğünü yalamaz, yalayacağı sözü de söylemez. Menfaatleri bitenler basar yaygarayı senden kötüsü olmaz. Kimseyi kayıp olarak görmüyorum, kimsede vazgeçilmez değildir.

Her şey birbirine bağlı, sevgi sevgiyi çeker, nefret nefreti, cömertlik bolluğu, iyilik iyiliği çeker. Asık suratlı bir insanın işleri hep ters gider, nankör insan hiç mutlu olamaz, cimrilik yapanın hayatında bereket olmaz, iyilik yapan iyiliği, kötülük yapan kötülüğü bulur. Yani basit bir doğa yasası; ne ekersen onu biçersin. Bu nedenle olumlu düşün, adımlarını sevgiyle at, tebessüm et, iyi söz söyle, iyi şeyler duy, mutlu yaşa. Hayatla hazıra konulmaz, imtihanlarla doludur, böylece yaşamayı öğrenirsin.

Dün ile kavga etmemeli, ondan ders çıkarıp yolumuza devam etmeliyiz ki yarınımız olsun, kavga edersek yarını kaybederiz. Geleceği ileri bakarak görebiliriz, geçmişe takılmamak hayat anlamında profesyonelce olur. Hiç kimse geçmişini satın alabilecek kadar zengin değil ama geleceğini düzeltmek için herkesin bir şansı var.

Bir filmin bile başı ve sonu var, filmin sonunun gidişatı bellidir ama gelişme bölümü beklenmeyen sürprizlerle doludur, inandığın kadarını görürsün fakat hayatta hep sürprizlere gebedir.

Acı, keder, mutluluk, sevinç, hüzün, kaygı, endişe, sabır, hasret, ayrılık, barış. Tüm bunların hepsi birbirine anlam yükleyen, birbirini tamamlayan yaşamımızın birer parçasıdır, birbirini besleyen duygu etkileşimleridir. Mutlu olacağın neşeli günlerini elinden alan ve sırtına yük olan insanlardan kurtulacak kadar cesur ve kararlı ol, faydası olmayanları ölülerden say gitsin.

İnsanlara artık tahammül çıtanızın dar olduğunu öğretirseniz sonsuz kere çıtanızı zorlama şanslarının olmadığını anlarlar. Bize yapılan çoğu şey biz izin verdiğimiz için yapılmıştır. Artık insanlara karşı esnetme ve kredisini yükseltme hakkımı kullanma tercihini kendime bırakıyorum. Sadece çocuklarımın kredisi çok yüksektir o bile şimdilik, onun dışında suistimali hissettiğim an bütün saç tellerim sanki teker teker ayaklanıyor. Uzak dursunlar iyiliğimin üzerinde tepinmeye meraklı insanlar. Ot kadar değeri olmayanı bit kadar umursamam. Şahsiyeti olmayan hiç kimseyle şahsi meselem de olamaz.

Sabır acılara ve zorluklara dayanma gücüdür. Manevi bir terbiye gücüdür. Ama sabır başımıza gelenlere kuru kuruya katlanmak, durgun ve hareketsiz kalarak pasif bir bekleyiş değildir. Zaman yerine konması, geri döndürülmesi, satın alınması imkansız eşsiz bir kaynaktır. Boşa harcanmaması gereken en değerli kaynağımızdır. Sabır zamanın içinde teselli bekleyen kardeştir. Önemli olanda bu iki savaşçıyı aynı cephede savaştırmaktır.

Kötü şeylere alışmadan iyi şeyler olmalı artık. İyi şeylerin olması içinde iyi düşünmek, iyi davranmak, iyi insan olmak gerekir. Ne olursa olsun iyi şeyler mutlaka var ama hiçbir şey birden bire olmuyor, bazı şeyler için emek gerekli emek olmadan yemek olmaz misali, bunun için gereken şey ise insan kalabilmek.

Unutmayın ki, hiçbir borçlu alacaklısını sevmez. O yüzden çok emek verdiğiniz insanlar sizi hiç beklemediğiniz anda sırtınızdan hançerleyiverir. Çünkü içten içe borçlu olmaktan nefret ederler. Kimseye çok vermeyin, sabır göstermeyin, dünya fazla hissedenlere acımaz.

HÜLYA ÇAKICI