Kayıtlar

Bir çocuğa hayat dersi vermek gerekseydi...

Resim
Kısa bir hayat dersi vermek gerekseydi... Koşulsuz sevmeyi öğren. Hiçbir beklenti içine girmeden, önyargılı olmadan, ötekileştirmeden sev. Yüreğine vicdanı, sevgiyi ek. Yetiştirdiğimiz çocuk bizim aynamızdır, biz nasılsak o da öyle olacaktır. Ben annemden babamdan ileri, çocuğumdan geriyim.  Yaşanmışlıklardan ötürü merak ve heyecan zamanla azalıyor. Derdim ki, durma derin bir nefes al ve yürü, nasıl olsa hayat bir sürü heyecanlar çıkartacak önüne, sen hep ilerlemelisin. Hayatta hep sıkıntılar üzüntüler olmaz, mutlu olabilmeyi kendine aşıla, doğa, güneş, deniz, kum ve insanları hayatından eksik etme. İşte dans etmenin kuralları ama ayağına kimseyi bastırma. Ruhun şarkı söylerse hayat seni mutlaka dansa kaldırır. Her zaman iyiler kazanmaz, kötüler daha çok kazanır, kalp kıranlar kazanır, dostunun arkasından kuyu kazanlar kazanır ama sen bu kadar kötülüğün içinde iyi bir insan olmayı başarırsan senin kazancın hep doğruluk olur. Merhametli, vicdanlı ve sevecen bir birey ol  ama samimi görm

İnsan vardır gerisi teferruat!

Resim
İnsanlar tek dil kullansa, tüm sınırlar kalksa, dillerin, dinlerin, renklerin anlamsız savaşları bitse, insan sadece insan olabilse, aklı özgür olsa, evrendeki yaşamı koruyabilse, doğayı, insanı, hayvanları, plan yapsa ve yeni şehirler inşa etse doğayı bozmadan, yeşili kesmeden, suları kirletmeden. Böyle bir yaşamın özlemini duymak ama bu şekilde düşünenlerin sayısı günden gün azalıyor. Kendine güvenmek iyidir ama insan sadece kendi yetenekleri ve bilgisiyle başarıya ulaşamaz. İçinde yaşadığınız ülkenin şartları size destek olmuyorsa, etrafınızda size yardım edecek başka insanlar yoksa tek başınıza çok az yol alabilirsiniz. Siz ve atınız ne kadar güçlü olursanız olsun eğer çıktığınız yol üstünde dinleneceğiniz ve yardım göreceğiniz kervansaraylar devlet tarafından yapılmamışsa veya sizi başka kabiledensiniz diye içeri almıyorlarsa, o yollarda telef olursunuz. Kendimize güvendiğimiz halde, şartlar elvermediği ve birileri önümüzü kesti diye ülkeyi terk mi edelim? Eğer savaşçı gerçek bir

Yalnızlığa Yolculuk!

Resim
Yalnızlığın birden çok yüzü var herkese aynı değil. Bazılarına huzur, bazılarına azap verir. Daima güçlü olmak zorunda kalırsınız. Yalnızlığı tercih eden insanların her zaman güçlü ve başının dik olması gerekir. İnsanları anlayan insanlar genelde yalnız kalırlar, bu bir yandan üzücü, bir yandan da neşenin sembolüdür. Yalnızlık tek başına zaman geçirmek değil, gidecek, konuşacak, paylaşacak, sevecek kimsenin olmamasıdır. Derin bir kuyudur, karanlık ve ıssız. Eğer kişinin kendi tercihi ise sükunet ve huzur, değilse karamsarlık ve mutsuzluktur. Kalabalıklar içinde ruhlarını ucuza satanlar çoktur. Yalnızlık bilinçlenmektir bir şekilde, kişiye kim olduğunu, ne olması gerektiğini öğretir. Huzur, özgürlük, dengin olmayan insanlardan uzak bir hayat, alıştığın hayat, vazgeçemediğin alışkanlıklar yalnızlık bazı anlamlarda güzeldir bazen kendimize bile fazla gelirken. Dert yok, tasa yok, yanlış anlaşılma derdi yok, yalnız olmak kendin olmaktır ama herkes bunu başaramaz, bu yüzden birden çok maske

Kişisel Gelişim

Resim
Kişisel gelişim insanı bütüne götürür. İnsanın en faydalı halidir, kişinin kendini fark etmesidir. Neleri yapabildiğinin yapamadığının, nelere kızıp, nelerle mutlu olduğunun, hayattan ne beklediğinin ve amaçlarına nasıl ulaşabileceğinin farkında olmasıdır. İyi olduğu alanlarda iyiyim diyebilmesi, bilmediği yada yetersiz kaldığı alanlarda ise bunu gurur meselesi yapmadan bilmiyorum diyebilecek erdeme sahip olabilmesidir. Kişisel gelişim insanın olgunlaşması, kendisini tanımasıdır. Kendimizi tanımadan, potansiyelimizin farkına varmadan, gözlerimiz sürekli dış dünyaya dönük yaşayıp gidiyoruz. İç dünyamızın farkına varılması, için öğrenilmesi ve geliştirilmesidir kişisel gelişim. Ego duyguların şişirilmiş halidir. Genel anlamda kişisel gelişim egoyu yok eder. Hayat paylaşılınca güzel, ben kimimim, neyim, neydim, ne olacağım bunları bilen hiçbir şeyden korkmaz, özgüveni sağlam olan kişiler zaten hayatla da barışıktır. Kendisine faydası olanın çevresine de faydası olur. Fikrimce kişisel geli

Yurt Dışında Yaşamak

Resim
Gelişmiş ülkelerde gelir dağılımı daha dengelidir. Kişi başına düşen milli gelir yüksektir. Nüfusun büyük bir bölümü sanayi ve hizmet sektöründe istihdam edilir. Tarım sektöründe çalışanların oranı azdır. Nüfus artış hızı düşüktür. Sağlık ve eğitim hizmetleri gelişmiştir. Altyapı gelişmiştir. Tarımda modern yöntemler kullanılır. Araştırma geliştirme faaliyetlerine ayrılan kaynak yüksektir. Doğum ve ölüm oranları düşüktür. Kentsel nüfus fazladır. Nitelikli iş gücü fazladır. Okur yazarlık oranı yüksektir. Teknolojik imkanlar fazladır. Toplumun geneli çekirdek ailelerden oluşur. Maddi ve soysal kıyaslama yapılamaz, çünkü Türk ekonomisi gün geçtikçe daha da aşağıya gidiyor. Ama en zoru nedir diye sorarsanız, gittiğiniz ülkenin lisansını (dilini) bilmiyorsanız 3-0 geriden başlarsınız, ilk hedef dil olmalı. Sonra adaptasyon var, eski hayata özlem var. Para da bir yere kadar, en zor mücadele kendini geliştirememek olur. O ülkenin yurttaşını arkadaş edinmek isterseniz, çıkarı olanları ayrı tut

Gelişler, Gidişler

Resim
Gidenin arkasından üzülmezsen geldiğinde sevinir misin? Gidişine üzülmediğin birinin gelişine sevinmek göreceli kavram kişiye göre değişir. Geri döneceğini bildiğin için üzülmediysen geldiğinde sevinirsin ama geldiğinde seni aynı bulur mu, bunu bilemeyiz. Gider görünenler çoğunlukla gitmez. Bunun farkında olan kişi gitmediğinden, gidemediğinden emindir bu yüzden de çok fazla üzülmez. Gittiğine üzüldüysen dönüşüne sevinmezsin, bir kere üzen tekrar üzer. Gitti diye üzülmediğine de zaten geldi diye sevinmezsin, üzülmediğiniz kişinin dönüşü sadece egonuza hizmet eder. Herhangi bir duygu taşıtmamış, boşluk oluşturmamışsa dolduracağı bir yerde yoktur, varlığı da, yokluğu da anlam taşımıyordur. Kendimizi yeteri kadar seversek başkasının sevmesine ihtiyaç duymayız. Hayatın ve insanların yanımızdan, yaşantımızdan çekip gitmesine üzülmeyiz. Giden gittiğinde eksiltmiyorsa döndüğünde de hiçbir etki yaratmamalıdır. Aşırı samimiyet ilişkileri yıpratır. Bir bakarsın dost bildiğin karşına geçmiş, en s

İnsan İkiyüzlülüktür!

Resim
Her gün içinde olduklarımız önemsiz gibi geliyor bizlere, güneşin doğması çok değerli örneğin hiçbir servet karşılayamaz ama kaç kişi bunu görüyor. İnsanoğlu zeki olduğunu düşünür, öyle zekidir ki, kendi yaşam alanlarını daraltıp insanlığın yok olmasının zeminini hazırlar. Buna karşılık doğanın intikamı acı olacak. Heyelan, deprem, sel, tsunami gibi doğal afetlerin önünde duracak bir teknoloji yok, bir gün tek bir taş bile bırakmayacak doğa. Her şeyi doğaya göre yorumlarsak milliyetçi ideolojiyi yadsıyacak çok fazla argüman görebiliriz. Doğa milliyetçiliği değil bireyselliği emrediyor. Bireyselliği, yaşamayı ve hayatta kalmayı emrediyor. Var olma içgüdüsü, kabile içgüdüsüne daima baskın gelir bu doğanın bir kanunudur. Doğa sanattır, sanatçı olamaz. Her sanat eseri o sanat eserini yapanın üstün yeteneğini sergilemek, vermek istediği mesajları aktarmak için vardır. Doğa tüm canlılara verilmiş bir hediyedir. İnsanın gücü evrende bozgunculuk çıkarmaya yetmiyor yoksa evren bile yok olurdu.