Kayıtlar

Uşakların Varlığı Efendileri Var Eder

Resim
Medeniyet egonun gelişimi değil, düşünce ve eğitimin gelişmesi demektir. Liderlerin elindeki kilit, motivasyon aracıdır. Cahil toplumlarda liderler toplumların algılarını değiştirirler. Para ve güç kapitalizmin temel felsefesidir. Para için savaşılır, para için doğa katledilir, para için insanlar ezilir ve öldürülür, para için fuhuş yapılır, para için şerefsizlik, namussuzluk yapılır, para için insani değerler ayaklar altına alınır. Kapitalizm insanları demokrasi yalanıyla kandırır, siz kendinizi özgür zannedersiniz. Eskinin ilkel köleliğiyle bugünün köleliği arasındaki tek fark günümüz köleliğinin ücretli olmasıdır. Eskiden efendi kölesinin bütün ihtiyacını karşılar kölesi de gece gündüz efendisine çalışırmış, şimdilerde ise efendisi ancak karnını doyurabileceği kadar kölesine para veriyor. Politik, siyasi, ekonomik, ahlaksal çöküşler devrimlere gebedir. Aslan kendi avladığı avını sırtlanlar gelince bırakıp gider, genellikle avlanmayan sırtlanlar da başkalarının avının üzerine

Yaşanılan şeyin güzelliğini yaşarken fark edebilmek

Resim
Hayat konusunda sınırı belirlemek önemli yoksa hepsi birbirine karışıyor, alma verme dengesi olmayan insanlarda çuvallıyor. Hepimizin zaafları var, hepimiz bir nevi tutsağız. En vurdumduymaz görünenler ise çoğunlukla en çok zaafı olan insanlar oluyorlar. Beş duyun ile öğretilmiş bilgi ve inançlarının kalıplarında olması gerektiği gibi yaşadığını zannedersin. Yaşamına ölçüler koyduğun zaman ölçü değişmese de sen değiştiğini zannedersin oysa değişen sadece yarattığın kalıplardır. Kendisiyle kavga eden insan kaybeder bu kaçınılmazdır. Kim ne yaparsa kendisine yapar diye boşuna dememişler, insanın en büyük düşmanı yine kendisidir. Beklentilerden vazgeçtiğin an güçlü birisin, bizi zayıf düşüren genelde beklentilerimizdir. Ne kadar yolu yordamında yürüsende hayatın virajı çok bazen köşeyi dönebilir, bazen çıkmaz sokağa girebilirsin. Bazen amacımız başarısızlık, umudumuz hayal kırıklığı getirebilir. Umudun varsa amacında vardır o amacı gerçekleştirme umudu vardır. Hangisini kayb

Denedim Diyebilmek...

Resim
Kendini bilen dünyayı bilir, dünyayı bilen evreni. Denemek ve kendine yenilmek de güzeldir. Hayat kısa, kuşlar mutlu ve uçuyorlar. Bazen yenildik sanırız yoksa bu bize başka bir kapının açılması için fırsat mıdır? Konuya nasıl baktığımız önemli olan. Sonsuz kapı olduğunu fark ettiğimizde yenilgi başarı olur. Dünyayı bugünkü durumuna getiren nedir? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyilikler. Yapabileceklerini sonuna kadar yapan, yenilecekse de daha iyi yenilen, en çokta yolun sonunda denedim diyebilenler, kaybettiklerinde bile kazananlardır. İnanç, sorgulamaya ve şüpheye engel olduğunda sonuç felaket olur. İnancın gerçek karşısında devrilmesine de ızdırapdan çok aydınlanma diyebiliriz. Doğuştan kör olan zenci bebeği beyaz bir aile evlat ediniyor, hiçkimse çocuğa zenci olduğunu söylemiyor. Çocuk beyaz olduğuna inanarak büyüyor, yetişkinliğinde oldukça ırkçı birine dönüşüyor ve tüm zencilerden nefret ediyor. En sonunda yapılan ameliyatlardan biri sonuç veri

İkinci şans

Resim
Aynı filmi tekrar izlediğinde dikkatinden kaçan şeyleri yakalamak olası olsa da, filmin sonu aynıdır. Başta her şey daha güzel gidiyormuş gibi görünse de her iki taraftanda kopan, giden, biten çok şey olduğu için hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Eski adı üzerinde eskide kalmıştır, bir daha kurcalamanın anlamı da yoktur. Bazen bitirdiğin bir oyunu tekrar yükler oynarsın, acaba bu bölümü nasıl geçiyorduk diye düşünürsün işte ikinci şans da öyle bir şey. Eski veya yeni eninde sonunda bir şeyler rutine bağlanacak, sevgi dediğimiz olayın son kullanma tarihi var. Belki kimisinde sevgi yerini saygı, alışkanlık, bağlılık gibi duygulara bırakır, kimisinde ise pişmanlık, keşkeler, suçluluk duygusuna. Gönül işinin zekayla ilgisi olmaz, insanların değişmez sabit kuralıyla ilgisi olur. Bunca insan iyi niyetle hem kendine, hem karşısındakine ikinci bir şans vermiş, yinede sonu hüsran olmuşken umut etmeyi bir daha düşünmek gerekir. İlişki bittiyse ortada aşılamayan bir mevzu vardır, ayrıld

Sevgi Derindir...

Resim
Verdiklerini görme hayatın ve sadece suçla. Sen kendini sevmez, hor bakarsan hayat sana yaptıklarınla uyumlu davranır. İşte o farkında olmamak kötü olan. Birçok şey gibi sevdiklerini de sonsuz zamana götürmesi ve hayatların yarım kalması. Hiçbir şey hatasız olmaz, seveceksen olduğu gibi sev, dost, arkadaş kal ve ol. Seven de gidebilir her giden menfaatleri için gitmez, her kalanda sevdiği için kalmaz. İki şık arasına sıkıştırılacak kadar basit değildir sevmek, gitmek, kalmak. Sevgide bencillik vardır, menfaat vardır, çünkü sevgide aynı zamanda mutluluk vardır. Mutluğun olduğu yerde huzur vardır, huzurun ve mutluluğun olduğu yerde kaybetme ve acı riski vardır. Aslında her şeyde menfaat vardır. Seven sevdiğinin menfaatini düşünüyorsa ayrı, kendi menfaatini düşünüyorsa ayrı. İnsanın kendi menfaatini düşünmesi çıkardır, çıkarı için kalabilir de, gidebilir de ama gerçekten sevenin çıkarı ve menfaati olmaz. Çünkü o sevgi hiçbir şey beklemez sadece seversin. Sevip gidenler sevdiğini

Bakmak Görmek Değildir, Görmek Dikkat Etmektir!

Resim
Bakmak görmek değildir, görmek dikkat etmektir. Bir olayı yüz kişi görse, yüzü de farklı anlatır, aynı olayı yüz kişi yaşasa, yüzü de farklı yaşar. Yani bizleri etkileyen asıl neden yaşadıklarımız değil, onları nasıl algıladığımızdır. Herkesin bakış açısı farklıdır. Nasıl algılıyorsak pencereden onu görüyoruz, herkesin manzarası farklı. Manzaramızı doğduğumuz andan hatta ana rahmine düştüğümüz andan itibaren bizim dışımızdaki koşullar belirliyor. Bu yüzden kimseyi manzarasından dolayı ne yargılayalım, ne de eleştirelim. Dikkat etmeden bakanların kimisi bakar görmez, kimisi görür abartır, kimisi hayalperesttir hayalle gerçeği karıştırır. İyi bakan, dikkat eden, doğru yorumlayan ise gerçeği yakından görür.  Zamanında zorluk çekmiş insanların bakış açıları çoğunlukla daha adaletlidir. Rahat bir hayat sürmüş insanlar ise genellikle senaryoyu istedikleri gibi çizer ve pazara sürerler. Bir insanın içinde merhamet, hoşgörü, insani duygular olduğu zaman her şeyi farklı gözl

Olan Bitenleri Dinleyip Seyretmek

Resim
Sürüden olmayıp farklı olunca ya sana uyumsuzsun diyorlar yada yalnız kalmaya mahkum oluyorsun. Farklı zekalara göre değil günümüz insanı. Yaşadıkların ve sana yaşatılanlar. Dünyanın bir hologram olduğunun farkına varmak. Olan bitenleri anlamsızca dinleyip seyretmemizin en büyük nedeni. Sosyal medya, sinema, televizyon, radyo, gazete, dergi vs. ölümü bile unutturuyor, dünyanın istediği sistem de bu; tek tip insan olmamız, vurdum duymaz olmamız. Dinleyip, seyirci kalmak güven duygusu ve duygusallığa vurulan darbelerden sonra oluşur genellikle. Zaman en büyük ilaçtır, akışına bırakıp gerçeklerle yüzleşip, farklı yol haritası bulup uygulamaya geçince düzelir, yan etkisi ise yalnızlıktır. Bu durumdan kendi gibi düşünen insanlarla bir araya gelerek de çıkılabilir ama affetmek en tatlı intikamdır. Sahibiyet ve aidiyet duygusunu taşımamak. Bananecilik yapmadan yaşamak. Herkesi eleştirmeyi ve olumsuza odaklanmayı bırakıp çözüm odaklı yaşamak. Emek vermek, vefa görüp sevilmek, fikir