Kayıtlar

Zaman

Resim
Hayat deyip geçiyoruz ve sonra bir gün... Zaman yok, beklenti çok, bütün sıkıntı beklentilerde. Hayatı yaşayan insanlar, hayatı seyreden insanlardan daha çok yorulup, daha çok incinebilirler belki ama yaşamışlardır hiç değilse. Hayatın her şamarı yaptığın hataları en aza indirir. Zamanda, insanlar da o kadar değişkenler ki, her an şaşırtabiliyorlar. Zaman en iyi ilaç diyorlar ama tüm yaralar da zamanda açılıyor. Bugünün değerini anlamadan yarını bekleyen insanlar, dünün geçtiğini ve yarının belki de hiç gelmeyeceğini düşünemiyorlar. İyi bir emanetçi değildir zaman, zamana güvenmeyin. O, kimseye bıraktıklarını bulma garantisi vermez. Hayata ha şimdi, ha sonra başlayayım derken bir bakıyorsun tükenmiş ömür. Avucumuzda son kullanma tarihi çoktan geçmiş bir yığın tecrübe kalıyor. Atsan atılmıyor, satsan satılmıyor. Gençlik bir kuştu tutmak istedim tutamadım. Yaşlılık bir yük atmak istedim atamadım misali. İnsanlar yaşamın ne kadar kısa ve anlamsız olduğunun farkında olabilseler

Efendilik Kazandı

Resim
Halk ne istediğinin mesajını çok açık dile getirdi. Asık surat, çatık kaş yerine güler yüz, kin ve düşmanlık yerine sevgi ve barış, karanlık yerine aydınlık, kapı arkası ahbap çavuş ilişkileri yerine şeffaflık, netlik, korku yerine cesaret, gösteriş yerine sadelik, kabalık yerine incelik, zarafet. Sevgi ve saygının olduğu her yere bahar gelir. Üslup bile fark ediyor. Saygıyı, hoşgörüyü en önemlisi mütevaziliği özlemişiz siyasette. Kendini yenilemeyenler yerlerini yenilere bırakıyorlar sonra biz nerede hata yaptık diye sorgulamaya başlıyorlar. Anlayışlarda reform başlama zamanı geldi de geçiyor. Bir kesimin çıkarlarına çalışmak sadece o kesimi mutlu edebilir, toplumun genelinin huzur ve mutluluğu için genel çıkarlar ön planda olmalıdır. İyilikte yarış kazandı kazansın. Üslup da, dilde, duruşta ruhların doyduğu pozitif enerjinin çoğalarak arttığı günlere, kardeşçe beraberliklerin gücü yenilmezliklerin, dürüstlüğün, sevginin başarının gerçekliği herkese, hepimize olsun. Medeni

İnsan Değişmeye Alışıyor

Resim
Eskiden kimse beni anlamıyor diye düşünürdüm, yaş ilerledikçe kendimi anlamam yeterli diye düşünmeye başladım ve benim için devrim o anda başladı. Gerçekten hayat anladığın yerden sormuyormuş, bildiği yerden ilerliyormuş, yaş değilmiş insanı insan yapan ancak yaşadıklarının payıymış. İnsanoğlu bazı şeylere alışırken, bazı durumlar karşısında da değişebilir. Yaşadığı hayat gereği alışmak zorundadır zorda olsa bunu bir şekilde yapabilir. Alışır ama unutur mu derseniz orası kişiden kişiye değişir. Belki eskisi kadar canı yanmaz, üzülmez ama ona yapılanı da unutmaz. Alışır gibi yapar ve oynar, iyiyi, güzeli, mutluyu oynar. İnsan yaşadığı sorunları çözmeyip aynı kısır döngüde inatla devam ediyorsa kendini tüketip, ruhsal sağlığını bozar. Bu da bir değişimdir ama olumsuz yönde. Sorumluluk alıp sorunları çözerek, ders çıkartıp bir şeyler öğrenerek yoluna devam ediyorsa bu da olumlu yönde bir değişimdir. Dönüşüm sağlıklı olunca özümüzle bağımız devam ediyor, değilse kendimizden uzakl

Verdikçe Alır İnsanlar

Resim
Sınırlar nerede başlar, nerede biter bunu anlamak bazen öyle zor ki, içinde bulunduğumuz kullanılma durumunu birçok kez sevgi ile karıştırıyoruz. Sınır koyabilmek insanın kendisini koruması anlamında en güzel davranış şekli. Yalnız bunu yapabilmek için her anlamda alt yapınızın güçlü olması gerekiyor. Bazen merhametiniz öyle güzel kullanılıyor ki siz farkında bile olmuyorsunuz. Anladığınızda iş işten geçmiş oluyor. Anladığınızı anlayıp sizi artık kullanamayacağını anlayınca sınırı karşı taraf koyuyor. Siz öylece kalıyorsunuz. Eğitimimizi, bilincimizi, duygularımızı, aklımızı yönetilmek önemli olan. İnsan yaşlandıkça uyanıyor. Keşke birçok şeyi gençken, daha yolun başındayken anlayabilsek. Sınır koyabilmek için önce insan kendini tanımalı, ne istediğini bilmeli. Gençliğimizde etrafımızdakilere şirin görünmek adına neleri sineye çekmedik. Evde tatsızlık çıkmasın diye neleri görmemezlikten geldik. Ne zaman herkesle işiniz bitiyor ondan sonra sınır koymayı başarıyorsunuz. Bazıları

Gerçekçi Tasarruf Önlemleri

Resim
Türkiye gerçekten özgürlükler ülkesi, herkes elindeki gücü istediği gibi kullanabiliyor, yeter ki karşısındaki kendisinden güçsüz olsun. Halkın yarısının neler döndüğünden haberi yok. Hatta haberi olmadığından da haberi yok. Sürekli siyaset, ekonomi, futbol ve seks konuşup hiçbirinde başarı sağlayamayan tek güzide toplum olduğumuz gerçeğinden hareketle birçok önerme ülkemiz için geçerli değil. Biz kesinlikle istisnai bir toplumuz. Her türlü sosyolojik, psikolojik tez bizde çöker. Öğretim cehaleti engellemiyor, eğitim gerekiyor. Herkes halinden memnun görünüyor. İnsanımız en azından alabiliyorum ya hiç almasaydım mantığına bürümüş her şeyi. Maalesef alamayacağımız günler çok yakın. Açlık sınırı üç ise bizim asgari ücretimiz iki ama nedense kimsenin canına tak etmiyor bu durum. Kepçe ile kaldıranın damlayan suyundan istifade eden orta tabaka ses çıkarmadıkça her şey daha da kötüleşecek. Sorsan adalet ve huzur istemeyen insan çıkmaz dünyada oysa adaleti ve huzuru istemeyen yin

Poşeti Dış Güçler İcat Etti

Resim
Piyasadaki deterjan, sıvı sabun gibi temizlik ürünleri, bakliyatlar, hazır yiyecekler, yoğurt, peynir gibi süt ürünleri, tuvalet kağıdı, çocuk bezi gibi ürünler, içme suları vs. yani marketlerde satılan ürünlerin neredeyse yüzde doksanı plastik ambalaj içindeler. Tüm bu ürünlerin konulacağı bir plastik poşet mi çevreyi kirletecek? Para toplamaktan başka bir şey değil gibi bu uygulama. Plastik atıklar tabi ki çevre kirliliğine neden olurlar ama poşetlerin bu kirliliğe etkisi diğer plastik ambalaj ürünlerine göre yüzde bir bile değildir. Parayı veren düdüğü çalar hesabı parayı veren çevreyi kirletmiyor mu? Parasını verdiğimiz poşetler çevreyi kirletmiyor mu? Poşet kullanımını düşürdük ama İngiltere'nin çöpüne para veriyoruz. Otel yeri için orman yakılırken 25 kuruş eden poşetle çevrecilik yapıyoruz. Marketlerin plastik poşete alternatif olarak hurda kağıtlardan yapılan dayanıklı kağıt poşet gibi seçenek sunmaları gerekiyor. Plastik poşetleri parayla satsınlar, kağıt poşetleri

Mutlu İnsan

Resim
Hayat birlikte olduğunuz insanların istediği her şeyi karşılayacak kadar uzun değil. Herkesi memnun etmeye çalışıp mutlu olabileni gören var mı? Öyleyse bir başkası mutlu olacak diye kendi mutsuzluğunuz da boğulmayın. Bir zaman sonra anlıyorsunuz ki, insan beklentilere yanıt vermek için çabalarken kaybediyor özgürlüğünü. Herkes mutlu olsun istediğinizde kimse mutlu olmuyor. Kendi hayatının kahramanı olmazsan başka hayatların kölesi olursun. Zaman çıkar menfaat dünyası olmuşken kendi saygısını insanlara kanıtlayamazsınız. Yarınlara dair umudunuz ve yanınızda sevdikleriniz varsa boş verin diğer insanları yaşamın keyfini çıkarın. Diğer insanlar için paran olduğunda güzel oluyorsun, akıllı oluyorsun, adam oluyorsun. Olmadığında hiçbir şey olamadığın gibi. Yeteri kadar paran olursa çalışmak zorunda kalmaz böylece zamanı satın almış olur, bu zamanda da seni mutlu eden şeyleri yapabilirsin. Bir anlamda para ile mutluluğu bile satın alabilirsin. Mutlu insan üzülmenin hiçbir şeyi dü