Kayıtlar

Evrim Nedir?

Resim
İnsan uçmak için durmadan kollarını çırpsa kanatları çıkıp uçabilir mi? Yıllarca uçma hayali kurmuş insanın neden kanatları çıkmadı? Uçarsan bu evrimdir ama yıllarca yürümemiş bir insanın sonunda bacak kaslarını kaybederek artık yürüyemeyecek hale gelmesi evrim değildir.  Canlılar değişen dünya koşulları, iklimler, coğrafya, suya gömülen topraklar, sudan çıkan topraklar, yani dünya değişim çerçevesinde evrim geçirerek yaşamış ve hala da değişime uğramaktadır. Coğrafi izolasyon nedeniyle evrim süreci farklı ilerledi. İnsan türünün çok yakın zamana kadar ulaşamadığı bir adaydı Avustralya. Bu yüzden izole olması onu endemik türlere ev sahipliği yapmasına olanak tanıdı. Evrimleşme sürecinin bir parçası olarak tüm hayvanlar yaşadıkları çevreye ayak uydururken değişime uğradılar. Bu demek değildir ki, kanguru yada koala Avustralya dışında bir yerde yaşayamaz, aksine özgür yaşam ortamı sağlandığı takdirde sorun olmaz. Sadece türler belirlenirken ortam dışına yani bir kıtanın dışına çıkma ve ç

Sussan susmaz, anlatsan anlamaz...

Resim
Hatalı olduğu halde bağırıp çağırarak üste çıkmaya çalışan birisiyle nasıl baş edilir? En güzeli sağa çekip beklemek, aklı başına gelinceye kadar. Bunlar insanı öldürüp intihar süsü verenlerden imkanınız varsa uğraşmayın zaman ve enerjinize günah, hayat kıymetli tadını çıkarın. Beyinleri kısa devre yapıyor o tiplerin hemen bir elektrikçiye götürmek lazım. Görmezden gelip kendi bildiğini yapmalısın yoksa kavgaya doyamazsın. Ağzının ortasına anne terliğiyle çarpın. Ne yaparsanız yapın susmazlar uzak durun. Sen ondan bir tık fazla bağır bak nasıl dinliyor. Yakasından tut kafayı yapıştır. Umursama, ben öyle yapıyorum. Gözlerini ayırmadan bak utanmaza. O ortamdan git en büyük cevap o olur. Kendinizi yormayın, anladığı kadar. Cahile laf anlatmaya uğraşma, sinirlerini bozarlar, uzak dur yorma kendini. Güçlerini elinden al. Başa çıkmaya çalışma özgür bırak. Başarabilirsen ağzını bantla. Böyle insanlarda narsist kişilik bozukluğu vardır, onlar düzelmezler, fırsatınız varsa hayatınızdan çıkartın

40 yaşımdan sonra ben...

Resim
Hayat kırkından sonra başlar. Esas farkındalık şimdi başlıyor. Bedenin yaşı varmış, ruhun yaşı hiç değişmiyormuş. Beni benden başka kimse mutlu edemezmiş. Hiçbir şey, hiç kimse benden daha değerli değilmiş. Önce kendimi mutlu etmeliymişim. Hayat benmişim. Önce ben demeliymişim. Sağlığım ve benden daha önemlisi yokmuş. Hayat illüzyondan ibaretmiş yani her şey yalanmış. Gereksiz yorgunluğa neden olanlara gerek yokmuş. Arkadaş, dost diye bir şey yokmuş. Hayat üzülmeye değmezmiş. Hep başkaları için yaşamışım. Kimseye güvenilmeyeceğini. Her anın ne kadar değerli olduğunu. Tırnağın varsa başını kaşırsın. En değerli benmişim. Keşke önce kendi haklarıma saygı duysaymışım. Sağlığın her şeyden önemli olduğunu. Bir kırk yılım daha olmayacağı yüksek ihtimal, hayat çok kısaymış. Haklı olmaya uğraşmak yerine mutlu olmayı seçmek gerekiyormuş. Her şeyden önce ben demeyi ve kimseyi takmamak gerektiğini. Seyirci olacakmış insan, her şey zarar veriyormuş. Herkesi düşünmekten kendimi unuttuğumu anladım. D

Zorluk Zirvede Kalabilmektir

Resim
Zorluk zirveye çıkmak değil, çıktığın zirve de kalıcı olabilmektir. Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır. Kartalın yaşı 40′a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır. Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır. Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gag

Ölüm Baş Ucunda

Resim
Padişahın biri oğlunu evlendireceği zaman falcı çağırır ve falıma bak der. Falcı falına bakar ama padişaha korkudan cevap veremez. Padişah allem eder kullem eder falcıdan cevap vermesini ister. Falcı yine korkarak, padişahım düğün günü oğlunuz ölecek der. Padişah kızar, sinirlenir benim oğlum ölemez ben izin vermem der. Düğün gecesi gelini ve oğluyla beraber onları odasına gönderirken kapısına ve onun odasının etrafına yüz tane asker dizer. Sabah olur gelin kapıdan gelinliği kan revan içinde çıkar. Padişah koşarak gelinin yanına gelir. İçeri girer ve oğlunun parçalanmış ölüsünü görür. Gelinine ne oldu burada der. Gelin bende ne olduğunu anlamadım birden canavara döndüm oğlunuzu parçaladım der. Yani ne olursa olsun kimse ölümün önüne geçemez ve ölüm önlenemez. Ölmek ile yaşam, olmak ile doğmak arasındaki ince çizgi. Hayat sonunu bildiğin bir film gibi, sonunu değiştiremezsin ama filmi nasıl izleyeceğimiz bize kalmış. Mutlaka öleceğiz ama hayatı nasıl yaşayacağımız elimizde. Yıllarca yaş

Haklı olma, mutlu ol...

Resim
  Her durumu tartışma konusu yapan bir kişiyle sağlıklı iletişim kurma çabası stres yükünü arttırarak insanı yıpratır. İnsanlara anlayacakları şeyleri anlatın. Haklı olma mutlu ol, her davadan haklı çıkmanın peşinde koşma, bu uğurda kendini ve sevdiklerini yıpratma, her şeyle savaşma, haklı olmak için insanları ikna etmeye çalışma, savaşma, bırak haksız kal çünkü anlamazlar, kendi içinde mutluluğunu yakala, vicdanın rahatsa gerisinin önemi yok, herkesi boşver. Biri ile tartışıp moralin bozuldu üzüldün, sen haklısın, mutluluk bunun neresinde? Bana haklı deseler ne olur, demeseler ne olur, hayatımı zehir ettikten sonra umrumda bile olmaz, sonuçta ben önemliyim. Haklı olmak için mücadele ederek enerjimi sarf etmektense, aldırmaz mutlu olurum. Çünkü, haklı olduğumuz zamanda kimsenin umurunda değil, haksız olduğumuz zamanda, çok fazla inciğe boncuğa takılıp yorma kendini. Hayatı olduğu gibi kabullen. İnsanlara değer vermek, özen göstermekte bir kültürdür, bunun eğitimi kitaplarda ya

Güzel Kurgu

Resim
Amerika'nın New York şehrinde bir soygun sırasında hırsız banka içindeki çalışanlara bağırdı: Kıpırdamayın! Para devletin, hayatınız da sizindir. Yani herkes sessizce uzansın.. "Buna anlık akılla ikna denir " Hırsızlar çalmayı bitirince üniversite mezunu olan en genç hırsız, ilkokul mezunu en yaşlı olan hırsıza dedi ki: Reis kaç para aldık sayalım. Liderleri olan yaşlı hırsız bozuldu ve ona dedi ki: Aptal mısın? Bu çok para ve saymamız uzun sürer, bu gece ne kadar para çaldığımızı haberlerden öğreneceğiz!  "Bunun adı tecrübe" Hırsızlar bankadan çıktıktan sonra banka müdürü şube müdürüne dedi: polisi çabuk ara. Ama şube müdürü ona dedi ki: Bekle 10 milyon dolar alıp kendimize saklayalım daha önce zimmetimize geçirdiğimiz 70 milyon doları da ekleyelim. "Buna akışına yüzmek ve durumu lehine çevirmek denir" Banka müdürü dedi ki: yani her ay soygun olsa çok iyi olur... "ve buna çok ileri gitmek denir" Ertesi gün haber ajansları bankadan 100 milyon