Kayıtlar

Neden Vazgeçtim?

Resim
İnsanlar üzülmesin, kırılmasın diye ben kırıldım, kendi derdimi unutup karşımdakini dinledim, karşımdaki insana karşı anlayışlı oldum ve artık yoruldum. Hak etmeyen insanlar için çabalamaktan. Kendime olan saygımdan vazgeçtim. Vazgeçtiklerimin hepsinde ahlak yoksunluğu vardı. Beni hak etmeyen, üzen, bana zarar veren herkesten vazgeçtim. Nankörlerden vazgeçtim. Fazla fedakarlıklardan vazgeçtim. Üzülmekten. Düşünceli olmaktan. Öyle gerektiği için. Aşırı korumacılıktan. İnce eleyip sık dokumaktan. Üzülüp dururken düzelir diye beklemekten yorulduğumda vazgeçtim. Her şeye çok fazla anlam yüklemekten. Vazgeçmem gereken şeylerden gerektiğinde vazgeçtim. Gerektiğinde vazgeçebilmek huzur getirir. Hem sabrımın, hemde umudumun son raddesine geldiğim için. Bazen vazgeçmek iyidir, nerede çabalayıp, nerede duracağımızı bilmemiz gerekir. Çünkü bir noktaya gelince anlarsın ki bazıları artık yerlerini bilmeliler. Vazgeçtiklerimizde oldu, vazgeçmediklerimizde, hayat bu olmayacağını, yürümeyeceğini öğren

Rüya İçinde Rüya Görüyoruz

Resim
Çok eski yıllarda İngiltere'de bir gelenek varmış. Sıradan bir vatandaş öldüğünde kilisenin çanı bir kez çalınıp herkese duyurulurmuş. Bir asil öldüğünde iki kez, Kralın bir yakını öldüğünden üç kez ve Kral ölürse de dört kez. Günün birinde mahkeme bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş ve o gün Kilisenin çanı beş kez çalmış. Ahali Papaza sormuş; ey papaz efendi kraldan daha önemli kim var ki çan beş kez çalındı? Papaz, Kraldan önemli olan şey Adalet öldü! Eğer barış ve huzur istiyorsak, bunu önce kendi içimizde ve kalbimizde yaratmalıyız. Zaman eleştiri zamanı değil. Akılcı davrananları destekleme, saçmalayanları sakinleştirme zamanı. Ölen insanlarımız için yas tutma zamanı. Taraf tutmayı bırakıp bir olma zamanı. Son günler de o kadar çok tuhaflıklar yaşıyoruz ki gerçek haber mi, yoksa yalan mı anlayamıyoruz bile. Niye hep bu diken üstü durumlar. Niye ise hep entrika, hep kaos. Olay içinde olay. İnsanların ayak bastığı her yer de tehlike, iyilik, kötülük vardır. Artık bütün dünya

Narsist Kişilik Bozukluğu

Resim
Kişinin kendi bedensel ve zihinsel benliğine karşı duyduğu hayranlık ve bağlılık olarak tanımlanır. Hiçbir narsist düzelmez. Narsist kişilik bozukluğu (NKB) tedavisi edilse de geçmez, tedavi olanlarda NKB sadece biraz hafifler. Bu tarz insanlardan bir an önce kurtulmak gerekir. Narsist kişiler, kendilerini fiziksel ve ruhsal yönden aşırı beğenirler. Diğer insanlara göre kendilerini üstün görürler, sürekli beğenilme, ilgi ve onay beklentisi içindedirler. Gittikleri her yerde özel ilgi göreceklerini düşünür, üstün yerleri hak ettiklerine inanırlar. Narsist olma durumu, tıpta kişilik bozukluğu olarak adlandırılan bir hastalıktır ve ilaç tedavisi yoktur. Zaten bu kişiler tedavi olmayı reddederler. Kısaca, bir insanın kendine olan aşkı ve kendine olan saplantılı durumu demektir. Narsist kişi aşırı kendini beğenmiş, ben merkezli, dünyanın kendi etrafında döndüğünü düşünen bencil kimlik yapısıdır. Bu tür insanlar karşısındakini sürekli aşağılayarak küçük görür ve psikolojik şiddete maruz bıra

Neden Herkes Gibi Değilim?

Resim
Herkes gibi olsak bizi biz yapan bir özelliğimiz kalmazdı. Herkes kendine özeldir, bizleri farklı kılanda budur. Herkesin karakteri farklıdır. Kendim olmaktan vazgeçmediğim için çok bedeller ödedim ama bu durumumdan şikayetçi değilim. İnsanları tanıdıkça kendimi daha çok seviyorum ve şükrediyorum, iyi ki onlar gibi değilim, kendimle gurur duyuyorum dürüst biri olduğum için. Herkes gibi olmamanın güzelliğini yaşamak daha güzel. Herkes herkesleşsin ben kendim olmayı tercih ederim, farklı olmak iyidir. Biliyorum herkes gibi değilim. Kendimi seviyorum, iyi ki varım, aklım, düşüncem, gönlümle efsane olmak isterim, gazoz değil. Herkes artık o kadar çok birbirine benziyor ki, ayrı olmak bir lütuf. Kimse gibi olma derdi olmamalı insanın. Herkes gibi olmadığının farkındaysan bundan mutlu olmalısın. Günümüzde çok az insan herkes gibi değil, herkes gibi olmamak kendin olmaktır. Mutlu değil birçok insan ama yalancı kahkaha atabiliyor, ben beceremiyorum. Kendim olabilmek, hayatım boyunca kendime ve

Neredeysen O'sun

Resim
İnsanlık var oluştan bu güne savaşarak yaşıyor. İlk zamanlarda yaşamak için, şimdi ise daha çok gücü elinde bulundurmak için, tüm yaşananlar bile isteye yapılmış bir durum. İyi ile kötünün savaşının, doğru ile yanlışın bir sonu mutlaka olacak. Bir toplumun insan karakterleri üzerindeki etkisi, topluluğun insan davranışı üzerindeki gücü oldukça fazla. Eğitim ve öğretim etken olsada toplumun gücü yadsınamaz. İnsanın doğrularının olmayışından oluşan boşluk, insanı başkalarının doğrularıyla yaşamaya yöneltiyor. Çevren ne ise sende o'sun. Değişim her zaman mümkündür, aslında zarar görmemek, göstermemek için değişim şarttır. Eline yeterli güç geçtiği zaman milletin canına okuyacak iyi kalpli görünen çok güçsüz var. Bu kişi, gücü yetmediği ve engel olamadığı için karşıymış gibi olduğu, isyan ettiği, kınadığı her türlü kötücül işi ve eylemi eline fırsat geçtiği takdirde çekinmeden yapacak kişidir. Kutuplaşma bir algı, kurt görünenler koyun, koyun görünenler de kurt olabilir, algıyı sadece

Güven Olmazsa Aşk Olmaz

Resim
Güvenin olmadığı yerde aşk yaşayamaz. Gerçek insani davranış kötülük düşünmemektir ama yapılan her kötülüğünde karşılığı mutlaka vardır. Karşılığının nasıl olacağı verenin vicdanına bağlıdır. İnsanın değeri bir şeye nasıl başladığı ile değil, nasıl bitirdiği ile ölçülür. İnsan olabilmek ana amaçtır, diğer her şey bu amaca hizmet eden araçlar. Özünü kaybedersen farklı yerler de olursun ama vicdanını kaybedersen insanlığını da kaybedersin. En büyük şans dürüst bir insanla karşılaşmaktır. En büyük mucize karşılaştığın o dürüst insanla hayatını paylaşmaktır. En büyük mutluluk ise karşılıklı sevmek, sevilmek ve güvenmektir. Dünya da katlanılacak tek şey sevgidir. Aslında bencillik olmasa insan doğası sevmeye, nefretten daha yakındır. Mitoloji kitaplarında hiç görmediği sevgili eşine güvenmeyen Psyche onu öldürmeye kalkar. Tıpkı eşinin bir zamanlar onun üzerine doğrulttuğu ok gibi o da hançeri kaldırır havaya fakat nasıl ki eşi onu görünce şaşkınlıktan kendisine batırır oku, Psyche'nin d

Dinler İnsanlık Kadar Eskidir

Resim
Dinler insanlık tarihi kadar eskidir. İlk insandan itibaren günümüze kadar. Adem peygamber ve sonrasında 120.000 peygamber gelmiş dünyaya. Bazılarına kitap, bazılarına daha kısa sahifeler inmiş. Çok eski zamanlarda da bildiğim kadarıyla kitlesel inançlar yerine, bölgesel inançlar vardı. Zaten insanların sayısı da azdı ve vahşi doğada hayatta kalmak kolay değildi muhtemelen. İnsanların yeme, içme, barınma gibi temel ihtiyaçlarının yanında inanma ihtiyacı da vardır. Bu ister put, ister doğa, isterse ilahi bir din olsun. Ama mutlaka bir şeylere inanır. Din bir yaratıcı olduğunu bilmektir. İnanç yaratıcının doğrularını yaşamak ve yaşatmaktır. Nefis az ile yetinip yaşamını sürdürecek şekilde kul hakkı yememek ruhunu ıslah etmektir. Yani nefis kadın veya cinsel içgüdü değildir. Bugün yaşananların ne dinle, ne inançla, ne de nefisle bir alakası yok. Tanrı ve kanunları ile dalga geçerek inançlı insanların inancını yok etme oyunudur. Öyle ki bir ay boyunca nefsini terbiye etmek, ruhunu ıslah et