Kayıtlar

Öfke Kontrolü

Resim
Japonya'da çocuklara öfke kontrolü için çok basit bir yöntem öğretilir. 'Ne zaman öfke duyarsanız bununla ilgili hiçbir şey yapmayın sadece derin bir nefes alın' denir. Deneyin göreceksiniz ki öfkelenmiyorsun. Niye? Derin nefes aldın diye neden öfkelenemiyorsun? Derin nefes almaya başlıyorsun ama öfke belli bir nefes ritmine ihtiyaç duyar. Öfkenin var olabilmesi için belli bir ritmde veya kesik kesik nefes almak gerekir. Bilinçli olarak derin nefes alıyorsan öfke kendini ifade edemez. Çünkü öfkenin farklı bir nefes alma yöntemi vardır yani derin nefes alınca kızamazsınız. İnsanlığın dini, dili, ırkı yok. Her yerde gerçek insanlar ve insanlar var. İnsan ve hayvan. Biri ihtiyacı kadarını tüketir, diğeri kendisi de dahil her şeyi tüketir, dünyaya en çok zarar veren yaratıktır insan. Çoğaldıkça ihtiyaçlarını karşılamak için doğaya ve tüm canlılara en büyük kötülüğü yapar. İnsandan daha kötü bir yok edici var mı? Bu dünyanın hiçbir güzelliğini hak etmeyen acımasız varlıkla

Yönetenler Ve Halk

Resim
Halk yönetenlere değil, yönetenler halka eğilmeli. Halk onlara değil, onlar halka borçlu. Halk onlara değil, onlar halka hesap vermeli. Halk onlardan değil, onlar halktan korkmalı. Bugün ülkemizdeki en büyük sorun insanların cehaletten zevk alır hale gelmeleridir. İnsanlık gemisini batıran fırtınalar değil, kendi gemimi kurtarayım anlayışıdır. Devleti oluşturan millet, ayrıştırıp bölen, parçalayıp yok eden, yapılanlara kör, söylenenlere sağır, kendilerine bencil bir kimlik edinen, niteliksiz ve faydasız öngörüleri kabul edip direten, doğrultusu bu yöndeki insan topluluğu ve zihniyete sahip olan kitleye bir şeyleri kabul ettirmek zordur. Aslanın yavrusunu almak için aslanın inine girmek gerekir. Açın halinden anlamak için aç olmak gerekir. Toplum ile ilgili sorunları anlamak için ne gerekir? Yöneticilerin takipçisi olabilmek için bizlerin donanımlı bireyler olmamız gerekiyor. İtibarın gösterişte olduğunu savunanlar için oyumuzu menzile ancak kişiliğimizle, bilgi ve görgümüzle,

ELİMİZ ŞİFA KAYNAĞI

Resim
1- Baş parmak altı: Bu noktaya basarak tiroit bezinin fonksiyonunu iyileştirebilir, ayrıca öksürük ve nefes sorunlarını çözebilirsiniz. 2- Baş parmak ucu: Bu nokta depresyonu, heyecan ve stresi gidermeye yardımcı olur. Ayrıca baş parmak ucuna nokta masajı mide, pankreas ve baş ağrılarını iyileştirir. 3- Şehadet (İşaret) parmağı: Eğer böbrek ve idrar kesesi gibi hastalığınız varsa bu noktaya etkili masaj yapılması tavsiye edilir. Bu yöntemle bel ve kas ağrılarını, mide yanmasını ve diş ağrısını da azaltmak mümkündür. Heyecandan ve ruhsal gerginlikten kurtulmaya yardımcı olur. 4- Orta parmak: Bu nokta karaciğer ve safra kesesinin faaliyetlerinin düzenlemesinde yardımcı olabilir. Eğer kendinizi aciz ve sinirli hissediyorsanız bu noktayı kullanarak ruh halinizi düzeltebilirsiniz. Buradaki noktaya masaj yapmak görme keskinliği ve kan dolaşımının iyileştirilmesi için faydalıdır, o migreni ve adet ağrılarını da hafifletebilir. 5- Yüzük parmağı: Bu nokta akciğer ve kalın bağırsağın

Annelik

Resim
Annelik bebeğin rahme düştüğü andan başlayan ve ölene kadar süren bir maraton koşusudur. Bu süreçte hiç nefesin kesilmeden koşarsın. Çok yorar bazen çok zorlar ama koşmaya devam edersin. Hem de gönüllü olarak. O süreçte her şey olmak zorundasındır. En çokta örnek olmak zordur, hata yapma lüksü yoktur, yoksa iki kere üzülürsün. Yeteneklerini geliştirmek zorunda kalırsın. Çünkü aynı anda birçok şey yapmak zorundasındır. Birçok yeni meslek öğrenirsin, öğretmen, şoför, temizlikçi, aşçı, hemşire daha birçok şey olursun. Uykusuz geceler bekler seni, genellikle de ertesi gün çok önemli bir toplantın olur ama asla çocuğundan daha önemli değildir. Bu arada bütün bunların içinde eş olduğunu, işin olduğunu unutamazsın. En son kadın olduğunu hatırlarsın. Her an endişe etme gibi bir hastalığın olur, işin kötüsü bu hastalık iyileşmez. Hep merak edersin, hep korkarsın. Her zaman onun için en iyi şeyi yapmaya, en doğru kararları almaya çalışırsın. Tüm çabalarına rağmen yaptığın işin sonucunu gör

Her Şey Çok Güzel Olacak!

Resim
Vurdukça daha bir kenetleniyor insanlar. Ölmüyorlar, büyüyorlar. Toplumsal ayrıştırmacılık politikasına rağmen biz bir arada kalacağız. Siyaset öyle bir noktaya getirildi ki, insanlar siyasi görüşlerini özgürce paylaştıkları zaman sırf benimsediği görüşü kabul etmediği için çirkefleşen bir toplum olduk. İyilik er yada geç kazanır, herkes hayatına kaldığı yerden devam edecek ama tek farkla yitirilmiş olan umutlar yeşermeye başlayacak, gelecek nesillere nahoş bir anı olarak anlatılacak ama ders niteliği taşıyan bir anı ve her şey çok güzel olacak. Pegasus ve diğer Hava Yolu Şirketleri 6 mayıs ve öncesi, 20 ve 26 haziran tarihleri arasında erken alınan tüm biletleri kesintisiz değiştiriyorlar. Birçok tatil beldesinde oteller erken rezervasyon yapan kişilere para iadesi veya ileri tarihe rezervasyon gerçekleştiriyor. Bu bir milli seferberlik, Laik Cumhuriyetin var olma savaşıdır. Tebrik ederiz. Sayın Ekrem İmamoğlu 16 milyonun belediye başkanı olayım derken gönüllerin başkanı oldu.

Kötü Gününde Tanırsın İnsanı

Resim
Kötü gününde dostunu, iyi gününde hayatından sileceklerini görürsün. Dostluk unutulmayacak kadar güzel ve ender insanlarla yaşanacak kadar özeldir. Herkes ile dost olunmayacağını ise ancak zaman gösterir. Aslında çokta önemli değil insanların yanında olup olmamaları, bir insan tek başına da yaşayıp ayakta kalabilir ve zamanını geçirebilir. Eninde sonunda yanımızda kimse kalmayacak önemli olan sen kendini yalnız bırakma. Yanında olmak isteyen şartlar ne olursa olsun bir fırsatını bularak gelir, yeter ki istesin. Eğer senin için önemliyse mutlaka bir yolu vardır, eğer ki değilse bahanesi dünden hazırdır. Sevgi zor zamanda seni yalnız bırakmayan, arayıp soran, dertlerini, sıkıntılarını dinleyen, sana huzur verendir. Dar günümüzde yüzüstü bırakanın yanımızda da işi olmaz. Fazla ilgide, az ilgide boğar insanı. Karşımızdakinin ne kadar ilgiye ihtiyacı olduğunu çözebilmektir marifet. Sevdiğimiz için özgür de bırakabilmemiz gerek, sonuçta dünya sadece bizim etrafımızda dönmüyor. Ama

Fikri Olan Linçe Kalkışmaz

Resim
Fikirleri şiddet yoluyla susturmaya çalışmak ilkelliktir. Uygar insan ikna etmeye ve ikna edilmeye açık insandır. Linç kültürünü onaylayan kimse insani, vicdani, manevi hiçbir değeri olmayan kimsedir. Linç etmeyi kendinde hak görenler zavallılığının üzerine cila çekmiş kimselerdir. Gelişmişlik düzeyinin en geri ve vahşi biçimi olan linç girişimini şu veya bu biçimde meşrulaştırmak, mağduru sorumlu tutmak linçten daha kötü bir yaklaşım biçimidir. Suçlular suçlarıyla yüzleştirilmezlerse daha büyük suçlara hazır olunmalı. Altmışlı, yetmişli yıllarda pek çok zorluk ve yokluğa rağmen daha gelişmiş, eğitimli, öğrenmeye meraklı bir toplummuşuz. Şu andaki ilkel dili kullananlar o neslin devamı ve yetiştirdikleri. Ne oldu, nerede ip koptu, kırılma noktası neresiydi? Bu şuna benziyor; serbest piyasada her şey çürür ve pazar satılacak malı pazarlar. Şiddetsiz dil ve iletişim kendini bilmekle başlar. Biz kendimizi bilmeden başkalarını yargılamakla meşgulüz. Ne yazık ki bizi yönetenleri