Kayıtlar

Saygı Ve Sevgi...

Resim
Saygı ve sevgi birbirinden farklı bağımsız kavramlardır. İkisi de aynı yerde bulunabilecekleri gibi birbirlerinin zıddı da olabilirler. İnsanın içinde hangi duygu daha yoğunsa ilk kırılma o duyguda başlar. Sevdiğiniz bir şeye saygı duyabilirsiniz ama saygı duyduğunuz bir şeyi sevmeyebilirsiniz. Bu hoşgörü ve tevazu ile alakalıdır. Uygulamada çoğunlukla korkulan insana saygı duyulur, bazı saygılar sevgisiz zorunlu saygıdır, sevgi ise bambaşka bir duygudur. Sevmediğimiz birine saygı duyabiliriz ama saygı duymadığımız birini sevemeyiz. İkisininde birbirinden etkilendiği durumlar vardır ama her zaman değil. Güzel insanlar umarım güzel insanları bulur bir gün. İyi insan olmak görsellikte değil kalpte olur. Yalnız ruhuna dokunanı değil, ruhuna dokunduğunu da al ki hayatına, o seni severken sen izleyici kalma. Günümüzde çabuk sevip, hızlı tüketip, kolay vazgeçiyoruz çünkü. Sevilen kişiler değil, eylemler olduğu için, en ufak olayda filim kopuyor. Bencillik had safhada, hemen herkes çekemem di

Duyarlı insanların varlığı umuttur...

Resim
Duyarlı insanların varlığı umuttur... Umudu olan insan nerede olursa olsun karanlığı aydınlatır. İnsan neye değer verirse ona kulak kesilir, o yüzden neye önem vereceğine dikkat etmeli, seçici olmalı, bizden istenen sadece insan olarak kalabilmek. Hayattaki kazanımlar kendi başlarına değil güvene dayalıdır ve her yanılgı bir derstir hayat akışımızı değiştirir. Değiştiremeyeceğin şeyleri sorun etmeyince yaşamı da akışına bırakıyorsun, yanlışı yaşamayınca doğruyu bulamıyor insan. Çok şey bilmeye gerek yok. Sevginin, emeğin ne demek olduğunu bilen insanların kıymetini bilin yeter. Dostluk güzeldir karşılaşınca, aşk güzeldir çıkar olmayınca, tuttuğun şeyleri bırakma onlar senin tarafından çekilmeyi beklerler. İnsanın idealleri olmalı sonsuzluk gibi, özlemi olmalı özlemle açan çiçekler gibi, hayat güzel doğru olanı yaşayıp yaşattığın zaman. Mutluluk hayattan ne istediğini bilmek ve o isteği gerçekleştirebilmek için gerekli çabayı göstermektir. Her şeye rağmen gerçekleşmiyorsa yolunu yeniden

Matematik Uygulamalı Felsefedir

Resim
Matematik uygulamalı felsefedir! Evren matematiksel dengeli bir enerji sistematiğine sahiptir. Bu nedenle deneyimlerde yaşanacak duygusal denge aydınlanmaya giden kapının anahtarıdır. Matematik evrenle iletişim kurmamızı sağlayan dildir. Felsefe ise evrendeki şeylerin işleyişini anlama arayışımızdır. Dolayısıyla matematik olmadan felsefe, felsefe olmadan da matematik olmaz. Evrenle iletişim kurmadan yani matematik olmadan işleyişleri anlama arayışı yapılamaz yani felsefe olmaz. Tam tersi işleyişlerinde de anlama arayışı yapılmadan yani felsefe olmadan evrenle iletişim kurulamaz. Bilim 'bilmiyorum' diyerek öğrenmek, araştırmak, gerçeği bulmak ve gerçeğe giden yollar inşaa etmektir. Aynı evrim gibidir, sürekli değişerek ve uyum sağlayarak ilerler ama hep gerçeğin peşindedir. Yalanlarla örülü bir dünyada yaşayıp düşündüğünü zannedenler gerçeğin farkında değillerdir, bunların düşünme organları sadece bir kastan ibarettir. Bilim inanmak değildir, inanma eylemi sadece sanrıdır. İnsan

Beklemek

Resim
Geç kalma ihtimali ve sonuçlanmaması diğer fırsatları kaçırmana neden oluyor, hayatı ucundan yakalamana bile izin vermeyen bir şey beklemek. Beklemek kadar insanı yıpratıp yoran başka bir şey yok. Hayatımız beklemekle geçiyor, suyun kaynamasını beklerken kahve içmekten vazgeçiyoruz bazen. Beklemek ve belirsizlik içten içe çürütüyor insanı, beklentiler içinde geçen bir ömür, boşa gayretler, kabul olmayan dualar, gereksiz teselli ve ümitler. Beklemek saçma sapan sonu olmayan bir zaman kaybı. Olmayan insanlara olmayan değerler anlamlar yüklemek, elinden bir şey gelmeyen insanların birinin elinden tutup götürmesini beklemek. O beklendiği için gider, sen o gittiği için beklersin, kaybolmuşluktaki hayalin peşinden umut diye hayal kurarsın, umudun senin zincirin olur, sen ise onu kurtarıcın olarak görürsün, insan umudu kadar kırılır kırıldığı kadar da yorulur. Hayatımızda yaşananları beklemeye almadan karar verip sonuca bağlamak en güzeli ve en doğrusudur. Kişisel özgürlüğümüzü de bu şekilde

Dürüst Olmak Kaybettirir

Resim
Önümüzdeki tepeleri eritmeye çalışırken arkamızda büyüttüğümüz dağları görmeliyiz. Ön yargılardan arınmalıyız çünkü belli bir aşamadan sonra insanın düşüncesine sınır koyar, oysa bilim ve bilgi sınır kabul etmez. Kolaya alışmak zora sokar, zora alışmak kolaylaştırır. Kolay ve zordan ziyade doğru olanı yapmak önemlidir ve asıl budur zor olan. Zor olan ise her zaman doğrudur düz mantık evir çevir aynı son. Herkesle her şeyin paylaşılmaması gerektiğini bildiğin halde yine yapmak ve bunların yol, su olarak dönüşünü izlemek. Dürüst olmak kaybettirir, tecrübeyle sabittir. Zıttı anlamları ise tesadüf diyerek etkisizleştirmektir.  Neyi yapmam dediysem hepsini yaptım o yüzden artık her şeye yaparım gözüyle bakıyorum. Yediğin kazıkların toplanmasıyla birlikte kendini bulmak. Kendinden başka kimsenin önemli olmadığını öğrenmek. Dünyayı ve insanları değil ancak kendini ve tepkilerini değiştirebilirsin. Büyük idealler hayallerden geçiyor ve artık kötü bir şey olmasın yeter demeye başlıyorsun. Aile

Yolculuğun kendisidir hayat

Resim
Karşımızdakiler bilip bilmeden insanlar hakkında atıp tutmaya başladığında, saygısızca ve üslup bilmeden davrandığında, herhangi bir konuda bilgisi olmadığı halde kesin konuştuğunda bunu hisseder ama bazen zamana verip yaşayıp görmek isteriz.  Önümüz arkamız, sağımız, solumuz düşmanlık duygularıyla beslenmeye başladı. Oysa ki düşmanlığı değil, insanlığı beslemek gerekiyor. Zamanla herşey hiç beklenmedik bir anda, bir olayla gün yüzüne çıkar, iyiyle kötüde böylece daha net olarak anlaşılır. Herkes bir şekilde nefret doludur ama iyi gözükmeye çalışır. Çünkü gücü nefret ettiklerine yetmez. Ne zaman ki güce erişir işte canavar o zaman ortaya çıkar.  Evrende herkesin bir etkisi vardır. Negatif insanlar sizi hasta edebiliyorken, pozitif insanlar sizi iyileştirebilir. İletişim kurduğumuz kişilerin niteliği, yaşamdaki sağlık ve mutluluğumuzun da kaynaklarıdır. Her şeye gereksiz anlam yüklememek lazım, çünkü takıntılarımız bir süre sonra saplantılarımız haline gelebiliyor. Ardından bu saplantın

Parla ışığında kör olsunlar!

Resim
Herkes çok zeki, herkes çok yetenekli, herkes çok başarılı. Böyle insanlara bilimsel bir ad verebilir miyiz? Bunların fıtrati ve cehalet sorunları vardır, birde kibirlilerdir ki sanırsınız dünyaya bir faydaları olmuş, kendilerine bile hayırları yok ki ama böyle devam etsinler sonuçta herkes kendi karakterini yansıtır. Denize düşüp, yılana sarılıp onu bile sokacak insanlardır bunlar. İnsanın doğasında var ama özgüvensiz toplumlarda ve benliği zayıf olanlarda daha çok görülüyor. Okumuş, okumamış cahilden uzak durmalı zaten yoksa illaki bir zararını görürsünüz. İnsanın insanı tanıması için sadece sözlü iletişime, onunla çok zaman geçirmesine gerek yok. Duruşu, gülüşü, bakışları bile bir insanın iyi olup olmadığını ele verir. Güçlü bir kişilik ortaya koyduğunda, başarılı bir grafik çizdiğinde insanlar vahşi bir şekilde saldırıya geçerler. Kadınların gücü belki yetmez ama onlarda yok etmeye çalışan erkeklerin sinsi işbirlikçileri halini alırlar. Doğruların aslına ulaşmadan yalanların gerçek