Kayıtlar

Hatasız Kul Olmaz

Resim
İnsana özgü olan ağlamak ve gülmek yaşamda hep olacaktır. Hatasız kul olmaz. Hata rotamız, pusulamızdır. Kendimizi yargılarken daha insaflı olmalıyız, hatalar yalnızca bize özgü değil, başkalarına gösterdiğimiz hoşgörüyü kendimize de gösterebilmeliyiz. Zaman dışında birçok şeyin üstesinden geldim. Boşa harcadığım zamana yanıyor ve kendime kızıyorum, çünkü bir tek geri getiremediğim geçen zaman. Birçok insanla başa çıktım ama cahillere yeniledim. İyi niyetimle savruldu yıllar. Öğrendim ki kimseye acımayacak yapılması gereken neyse yapacaksın. Zeki insanlar başkalarının deneyimlerinden, akıllı insanlarda kendi deneyimlerinden ders alırlarmış. Hayat deneme yanılma yaşayacak kadar uzun değil. Geçmişte değiştiremeyeceğimiz hataların üzerinde durmamak gerekiyor. Zaman da hataları affetmiyor ve kişiyle beraber yol alıyor. Geriye değil ileriye bakmak gerekiyor. Beklentiye girmekle yapıyoruz hatayı. 'Sıfır beklenti sonsuz mutluluk' diyenler boşuna dememişler ama insanız ve b

Vicdan Ve Mantık

Resim
Vicdan taraf tutar, mantık objektiftir. Vicdan gördüğü değerlere göre karar alır, mantık felsefik ve ezoterik yapılanma ile bilimsel olarak belirlenmiş kurallar çerçevesinde karar alır. Vicdanın gözlerini büyüterek bakan şirin bir kediye zaafı vardır, mantık gözlerden önce kedinin arkasındaki farenin cesedini görür. Vicdan şahsidir, insan en kolay kendisini kandırır. Vicdan bir şekilde kendine dair olanı yada kendinden olanı gözetmeye eğilimlidir. Onda olan bende yada yanımdakinde de olsun diyerek eşitlik arar. Mantık ise olmalı mı? Olmamalı mı? Neden? Sorularını sorar, bu soruları da şahsına göre değil kurallara göre sorar. Ne vicdan, ne merhamet, ne Allah korkusu. İnsanlar utanır gibi yaptı ama sadece unuttu. Unutmanın kolay, utanmanın imkansız toplumu olduk, duygusuz ve pragmatik olduk. Hiçbir şeye karışmayınca kendimizi iyi insan sandık yada vicdanımızı rahatlattık halbuki sustuğumuz için, yanlışa göz yumduğumuz, doğruyu arayamadığımız için vicdanımız suçlu bunu göremedik,

Sanal Dünyanın Sahte İnsanları

Resim
Son yılların modası en mutlu benim konsepti. Ev, araba, para, pul, güzellik, karizma birçok insanda var ama bu insanların çoğu gösterişten uzak duruyor. Sosyal medya insanların hayatına bomba gibi düştü. Huzurlu ve mutlu olsalar bu kadar gözümüze gözümüze sokmazlardı gibi geliyor. Neyin çabası bu? Neden sürekli bir ispat arayışı var? Sanal eşittir hayal alemi. Sanırım kendi içlerindeki çıkmazın bir resmi bu durum. Eskiden aile mahremiyeti diye bir durum vardı. Karı koca aile içi durumlarının bilinmesini istemezler, duruma göre mutlu imajı verirledi. Şimdi yalan yanlış her şey paylaşılıyor, gerçekleri ise yakınları zaten biliyor. Diğer bir açıdan bakacak olursak; sanal ortam ve sosyal medyada olmasa insanlar yaşamak isteyip de yaşayamadıklarını, tatmin olmamış olamamış duygularını nasıl tatmin edecekler. Kendi dünyalarında, kendi hesaplarında insanlar mutlu olsunlar kime ne? Başkalarının yaşadıklarından, yaptıklarından etkilenip kendimize zarar veriyorsak bizim içimizde de tat

Felsefe Nedir?

Resim
Felsefe fikrimce doğumla ölüm arasındaki süreci anlamlandırmaktır. Din kavramı açıklamak yerine kabulleri içerir, yoruma ve akla açık değildir. Felsefenin anlam aradığını düşünmüyorum. Neden dünyada olduğumuz konusunu din işliyor. Felsefe seküler bir din değildir. Dinlere karşı olmak değil onları analiz ve izah etmeyi dert eder. Din gibi aşırı politize olması amacını saptırır. Karl Jaspers, "Felsefe yolda olmaktır" demiştir. Doğru ve yanlışlara ulaşmanın adımlarıdır. Yani felsefede ulaşılacak kesin doğru yoktur, bir yere varılmaz hep yoldayızdır. Bilimsel bilgiden farkı da budur. Felsefe hayata soru sormak, sorgulamak, kavramlar üzerinde kafa yormaktır. Alanı sınırsızdır. Birçok bilim felsefeden kaynaklanmıştır. Felsefenin kelime anlamı bilgelik sevgisidir. Felsefe pratik bir yarar gözetmeden bilginin peşinde koşar. O nedenle insanlığın en soylu uğraşıdır. Felsefede kesin doğru yoktur, tutarlılık önemlidir. Büyük filozofları büyük yapan farklı kavramları ele alırken

Bilgi Hazır Olana Sunulur

Resim
Sahip oldukların zamanla sana sahip olur. Dünün sevinçleri bugünün matem kaynağı olabilir. Kimde bir güç varsa bilmelidir ki o güç gelip geçicidir, önemli olan ömrün boyunca bıraktığın izlerdir. Cüssesine bakılmaksızın bir insanın taşıyabileceği en ağır yüktür düşünebilmek. Düşünselliğe başladıktan sonra bazen düşüneyim diyebilme durumu tamamen ortadan kalkar. Karşılaşılan ve akıldan geçirilen her şey düşünmeyi başlatabilir ve düşünebilmek zamanla süreklilik haline gelir. Çıkar mantığı kültürleri ile yetişen toplumlar öğrenme ve anlatma yeteneklerini kullanmaktan uzaktırlar. İnsanlar öncelikle çıkar mantığı gibi zehirli bir yapıdan arınmalı daha sonra öğrenmenin ve anlatmanın güzelliklerinden faydalanmalıdır. Bunun içinde yaşamın her alanını denge ile sorgulamak ve denge ile yaşamak gerekir. Zorlukların içerisindeki avantajları görmek sorun değil aksine teknik olarak zorlukların üstesinden gelmek için uğraştığımız her düşünce zihin gelişimini sağlamaya yardımcı olur ama bu ge

Hayat maskeli bir balo...

Resim
Hayat zaten maskeli bir balo değil mi? Sosyal varlıklarız, toplumda yer edinme ihtiyacı duyarız ama toplumda yer edinmek için maske kullanmak ne derece doğru? İnsanlar kendi içini ve gizini gizlemek için genellikle maske kullanırlar. Kimi kendini belli eder beyaz, kimi gizler siyahtır. Kişi kendi ayıbından utanmaz, bir başkasının onun ayıbını bilme ihtimalinden utanır ve maskelenir, sonuç maske gerçeği gizlemek içindir. Öz güveni olmayan kişi kendini saklar, mutlaka bir açığı vardır, korkusu vardır. Sevilmemekten ve güçsüz görünmekten korkar, oysa güçsüzlük ayıp değildir takılan maske ayıptır. Zamanla maske yorar insanı, güçlü yerine zayıf gösterir. İnanç, iş, meslek, eğitim, politika, din, taraftarlık bir maske olabilir. Yaşanılan toplumunun, popüler kültürün ve genel kabul gören insan davranışlarının etkisiyle girilen çeşitli şekiller maskelerdir. Her insanda belli bir miktar maskeyle gezme hali mevcuttur. Asıl olan toplumunun etkisiyle takınılan maskeyle, iki yüzlülük dediğimi

Hayat Dengedir

Resim
Alt yapımız sağlam değil, yerleşik gelenek ve göreneklerin aile yapıları üzerinde etkisi büyük. Milattan önce Sokrates 'Sormadan sorgulanmadan yaşanan hayat yaşam değildir.' demiş. Günümüzde bile hala insanoğlu birçok şeyin farkında değil. Çeşitli nedenlerle sınır ihlallerine izin veriyor, bir şekilde farkına vardığımızda değişime çabalarken yılların verdiği alışkanlıkların yanlış olduğunu anlasakta yine bir süre suçluluk duygusunu taşıyoruz. Değişim çevre tarafından da kolayca kabul görmüyor. Hatta o halimizle takdir görmüşüz gibi sen eskiden böyle değildin gibi serzenişlerle karşılaşıyoruz. Yine de yanlışın neresinden dönülürse kardır. Yola çıkmaktan korkmamak gerekiyor. Doğrular yanlışlar sayesinde, yanlışlar ise doğrular sayesinde anlam bulur. Her farklı fikir bir zenginliktir ve bizler bu farklılıklar sayesinde doğruyu bulabiliriz. Doğru tek değildir birçok fikirde gerçekten bir pay bulunabilir. Yani farklılıklar bizim gerçek zenginliğimizdir. Her şeyin aynı olması