Aşksız geçen ömre yaşam denir mi?
Hayat mıdır insanı mutlu eden, içindeki insan mıdır; yaşamak mıdır zor olan, imkansız aşkların peşin de koşmak mıdır? Ne yaşamak isterseniz isteyin sonuçta mutlu olmanın yolu doğru dürüst insanı bulmaktan geçiyor bu hayatta.
Aşk sabretmektir.
Aşk yürek vermektir.
Aşk vurulmaktır.
Aşk sersemliktir.
Aşk savrulmaktır.
Aşk tutsaklıktır.
Aşk ölümü göze almaktır.
Aşk beraber yaşlanmaktır...
Zaman da, insanlar da, yaşamlar da hayat şartlarıyla, duygularla beraber değişti. Şimdi kimse kimseyi ne tanıyabiliyor, ne de güvenebiliyor, böylece aşk arada kaynayıp gidiyor. Hayatta her şey emek ister, mücadele ister. Eskiden bozulan bir şey tamir edilir hemen atılmazdı. İlişkilerde de öyle sabır ve fedakarlıktı esas olan, şimdi ise inceldiği yerden kopmasını bile beklemeden kesip atmalar aldı yerini. Oluruna bırakmak, mücadele etmek yok, gözü kara, gönlü kara oldu insanlar.
Kalbinde sevgi olmayan bir insanı mutlu edemezsiniz. İnsanlara zaman ve sevgi dışında gerçekten vereceğimiz başka bir şey yoktur. Sevdiğin için utanma, utanması gereken sevildiğini bildiği halde sevmesini bilmeyendir. İnsan geride bıraktıklarını özler, sahip olduklarından sıkılır, ulaşamadığına tutulur. Genel de ulaşılmaz olan hep aşk olur. Gidenler şiir olur, kalanlar hatıra ve anlatılamamış bir hikaye taşımaktan büyük bir eziyet yoktur dünya da. Doğru zaman da yanlış insanlar çıkar karşımıza, yanlış zaman da ise doğru insana yanlış yaparız. Adı üstünde yanlış zaman. Aşk güzel şey, aşk olmazsa can da olmaz, canın da olmaz. Yak bir sigara, dumanına anlat derdini demiş bir üstat. Acı çekenler için iyi de demiş.
Bir kadın dolu dolu, gözlerinin içi gülerek bakıyorsa dünyaya mutlu demektir, bunun yolu da sevgiden geçer. Ne mutlu sevildiğini bilen kadına ki, o ölümü bilmeyecektir. Sadece dudaklarıyla gülüyor, gözleri donuk bakıyorsa yardım et ona, çünkü o kadını üzüyorlardır ve yaşama sevinci kalmamıştır. İşte hepimiz bir şeyi elde etmek için çabalarız, elde edince de bir kenara atarız. Gerçek değerini ise onu kaybedince anlarız. Sevdiklerimizin kıymetini hayattayken bilelim, iş işten geçtikten sonra değil, hala geç kalmış sayılmayız. Bizler de olduğumuz gibi kalmayacağız ve gelecekte o günleri hepimiz yaşayacağız. Bizi bekleyenlere geç kalmayalım. Hepimize konuşacak birisi lazım, buluşabileceğin birisi, buluşamasan da her istediğin de ulaşabileceğin birisi. Mutsuz olduğunda hem dertleşebileceğin, hem de seni güldürebilecek birisi. Ona bir şey olsa senin canının daha çok yanacağı birisi. Beklerken canın acır ama ne umut etmekten vazgeç, ne beklemekten, ne de sevmekten.
Hülya Çakıcı
Yorumlar
Yorum Gönder