Yüksek sesle konuşanlar gerçekleri duyamazlar!


Bir Atasözüm der ki; aptal dostun olacağına akıllı düşmanın olsun.
Tartışmayı bile edebine göre yaparsın, tabii mantığın işe yaramadığı olağanüstü acil durumlar hariç. Susmak asalettendir derler ama canın öyle yanar ki anlatamazsın ve susarsın. Bazen insan bilmediği için susmaz, cahile verecek sözü olmadığı için susar.

Sözü süz de söyle, gönlü bulandırmasın.
Sözü diz de söyle, kulağa inci diye takılsın.
Sözü yüze söyle, gıybet olup utandırmasın. (Anonim)

Yüksek sesle konuşanlar gerçekleri duyamazlar. Konuşmanın zamanını bilmeyen dinlemenin zamanını da bilemez. Bağırarak konuşmak, kendisinin tartışılan konuda haklı olduğunu karşı tarafa ispatlamak çabasından başka bir şey değildir. Sesini değil sözünü yükseltmeli insan. Gök gürültüleri değil yağmurlardır toprağa can katan. Güçlü kendisini yenebilendir, yenemeyenin hep bir kabul ettirme çabası vardır. Karşısındakine kabul ettirdikçe, onaylattırdıkça, tatmin olma çabası, sanki bütün dünyayla konuşuyorlar. Doğru olsa bağırmaya gerek olduğunu sanmıyorum ki, anlaması da anlatması da zaten kolay olur.

Her iki taraf bağırarak konuşursa sonucu kavgaya dönüşür. Ama biri bağırır diğeri susarsa, susan kişi bağıranın sakinleşmesini sağlar. Haklılığı ise sakinleştikten sonraki zaman belirler.
Kızdığımız zaman beynin talamus bölgesinin kontolü bırakmasından dolayı ve sinir hücrelerinin hareketlerinin kontollü olmasını engelleyen Nörotransmitter maddelerin salgılanması sonucu yüksek sesle bağırırız. Bunun da amacı öfke hissine yol açan tehditlerle savaşabilmeyi kolaylaştırması ve tehditleri oluşturan canlının bir savunma olarak bizi daha güçlü görebilmesini sağlamaktır.

Dil asırlardır yorgun yüreğiyle kavgadan. Kalbimize sevgi doldurduğumuz sürece ve her şeye rağmen etrafımıza güzel bakmayı biliyorsak eğer öfke de azalır, nefrette. Sadece sıcak, samimi hallerimizi yansıtmamız yeterli. O zaman en soğuk insan bile yumuşar. Kalp mecazi anlamda kullanılır ama kontrol beyindedir her zaman. Sinirlenmek, öfkeyle hareket etmek yine beynin kontrolün de o halde ses yükseliyorsa bunu da beynimiz yapıyor kalbimiz değil. Hızlı hırsız ev sahibini bastırırmış. Edepsiz insanda bağırarak karşısındakini sindirmeye çalışır. Susmak en güzel cevaptır aslında. Ama hak etmeyene anlayışlı olmak arsızı güçlü ve haklı yapar. Hak edene hakkını da vermek lazımdır.

HÜLYA ÇAKICI 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Süleyman Demirel'den bir fıkra ile günümüz :)

Ayağınızdaki 6 Güçlü Nokta

Hayat Kişiye Özeldir