TESADÜF DİYE BİR ŞEY YOKTUR!
Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Yaşadığımız her durum, tanıştığımız her insan öğretmenimizdir. Her olayın bir gerçekleşme nedeni vardır. Hiç bir şey tesadüfen kötü yada iyi şans nedeniyle gerçekleşmez. Bunlar ruhumuzun sınırlarını test eden olaylardır. Gün boyu yaşadığımız en basit olay bile, küçük veya büyük asla tesadüf değildir.
Alışveriş yaptığımız market, yemek yediğimiz lokanta, su içtiğimiz çeşme, yürüdüğümüz kaldırım ve orada yanlarından geçip gittiğimiz insanlar. Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız insan.
Her kim olursa olsun, o kader anında hayatınız bir biçimde etkilenecektir. Bazen de hayatınızda öyle olaylar yaşarsınız ki, o anda bu olaylar size korkunç, acı dolu, haksız gibi görünür. Ancak fırtına dindikten sonra bütün bu olayların üstesinden gelmemiş olsaydınız, asla potansiyelinizin, gücünüzün, azminizin ve yürekliliğinizin farkına varamayacağınızı anlarsınız.
Bazen hiç hesapta olmayan durumların içine çekiliveririz. Hayal bile etmediğimiz olayları yaşarken buluruz kendimizi. Hem öğretmen, hem öğrenciyiz hayatın içinde. Doğduğumuz aile, gittiğimiz okullar, arkadaşlarımız, sevgilimiz, eşimiz, işimiz, çocuğumuz, akrabalarımız, çevremiz vs. Her ilişki farklı bir yönümüzü ortaya çıkarır.
Bizi zorlayan, damarımıza en çok basan insanlar en iyi öğretmenlerimizdir. En büyük düşmanımız en iyi dostumuzdur aslında. Çünkü bizde en büyük değişime neden olur genellikle. Durumları ve ilişkileri yaşarken, kendimizi ve yaşanılanları gözlemlemeye başlarız. Ve eğer yaşadıklarımızı anlayabilmeyi başarabilirsek, o ilişki yada durumu ne için yaşadığımızı kavrarız.
Bazen bazı insanların hayatına yalnızca görevli olarak gireriz. Onların hayatlarında değiştirmesi gereken durumun düğmesine basar ve sessizce çekiliriz.
Her karşılaşma kutsaldır. Karşımızdaki insanın tanrısallığını kabul edip o şekilde yaklaşırsak, nefreti, öfkeyi, suçluluk duygusunu, o insana karşı sorumlu olduğumuz ve o ilişkiye mahkum olduğumuz duygusunu ve kini söküp atarız. Ne kadar kısa sürede öğrenirsek öğrenmemiz gerekenleri, iç huzuruna, mutluluğa, ideal ilişkimize ve hayatımıza değer katarız.
Sevebileceğiniz her şeyi koşulsuz sevin.
Her günün tadını çıkarın, her anın değerini bilin. Tekrarı asla olamayacak Anlardan alabileceğinizin en fazlasını almaya bakın. Daha önce hiç konuşmadığınız insanlarla konuşun, onları dinleyin, aşık olun, zincirlerinizi kırın, yargılamayın. Başınızı dik tutun, çünkü bunun için her türlü hakkınız var. Kendinize inanın, büyük bir insan olduğunuzu tekrarlayın. Eğer kendinize inanmazsanız hiç kimse size inanmaz.
Üzülme der Mevlana; Eğer çok istediğin bir şey olmuyorsa, ya daha iyisi olacağı için, ya da gerçekten olmaması gerektiği için olmuyordur.
HÜLYA ÇAKICI
Yorumlar
Yorum Gönder